John Lennon: İşçi Sınıfı Kahramanı Olunmalı
The Beatles grubunun savaş karşıtı efsanevi solisti John Lennon’ın 8 Aralık 1980’de Mark David Chapman tarafından New York’taki dairesinin önünde 34 yıl önce bugün vurularak öldürüldü.
Eşi Yoko Ono ile birlikte büyük bir savaş karşıtı aktivist-direnişçi olan John Lennon uzun yıllar boyunca hem şarkılarıyla hem de düşünceleriyle barışı savundu. İlk eylemleri Vietnam savaşına karşı olur ve birlikte ‘’War Is Over! If You Want It’’ propagandasına katılırlar. Propaganda amacıyla çift bir hafta süren balayının ismini Bed-In for Peacekoyarlar ve bu eylem dünya çapında ciddi yankı uyandırır. Daha sonraları savaş karşıtı marşı olarak adlandıralacak olan ‘’Give Peace a Chance’’ bestelenir. 15 Ekim İkinci Vietnam Protestosunda milyonların sesi olan marş, günümüzde de hâla kullanılıyor.
Lennon 1972 yılında Kuzey İrlanda’da meydana gelen ve güvenlik kuvvetlerinin çok sayıda sivili öldürdüğü ‘Kanlı Pazar’ katliamı sonrasında da “Eğer bir tarafı tutmam gerekiyorsa, tabii ki İngiliz ordusunu değil IRA’yı tutarım” ifadelerini kullanmıştı.Lennon’un ölümünden bu yana radikal düşünceleri ve eylemleri, savaş karşıtı, barışçıl düşünceleri tarafından istismar edilerek sindirildi, sindirilmeye devam ediliyor. Lennon savaş karşıtı düşüncelerinin yanında savaşanları destekleyen ve onları savunan bir çizgiye de yakındı.
Söz konusu sözünü yan tarafta gözüken ve 1971 yılında düzenlenen bir kampanya eyleminde taşıdığı “İngiliz emperyalizmine karşı IRA’ya özgürlük” yazılı döviz ifadelerini kanıtlar nitelikte. Lennon ayrıca, İngiltere’de 1970’li yıllarda yayınlanan Marksist dergi “Kırmızı Köstebek” ve IRA’nın şimdiki adını almadan önceki sol kanadı WRP’ye (Trotskçı Devrim Partisi) 46 bin sterlin yardım yaptı.
“İşçi Sınıfı Kahramanı Olunmalı”
“Working Class Hero”, John Lennon’un Beatles sonrası 1970 yılında çıkardığı ilk kişisel albüm olan “John Lennon/Plastic Ono Band”daki sınıfsal yönünü net olarak ifade eden şarkısıdır.
Tüm dünyada sol muhalefetin yükselişte olduğu 1970’li yıllarda, John Lennon’un da giderek politikleşen tavrını ortaya koyduğu bir şarkıdır aynı zamanda “Working Class Hero”. Beatles’la oluşturulan pop rüzgârını da hedefine koyar bu şarkıda. Müzik endüstrisi tarafından oluşturulan “cici çocuklar” imajını sorguladığı, grup elemanlarıyla arasındaki görüş ayrılıklarının giderek derinleştiği ve tabii ki Yoko Ono’nun hayatının tümünü kapladığı yıllar.
Lennon’ın kurumsal dinle birlikte eğitim sistemini, geleneksel baskıcı siyasi yapılanmaları ve eşitsiz sosyal düzeni eleştirdiği “Working Class Hero”, işçi sınıfına bir güzellemedir aynı zamanda. Kendini akıllı, sınıfsız ve özgür hisseden yuppieler de bu şarkıda hedefindedir Lennon’un, “Ve siz o kadar akıllı, sınıfsız ve özgür olduğunuzu düşünüyorsunuz / Ama gördüğüm kadarıyla hâlâ bir baltanın sapı değilsiniz.”
Sınıf kavramını düşünmeye başladığı, medyayla, siyasetle, para sistemiyle kendisi arasında bir sınır örmeye başladığı, onca şöhretine ve gelirine rağmen kendini çocuk bakımına ve ev işlerine adadığı 1970’li yıllarda Lennon, tam da bugünü ifade eder biçimde işçi sınıfının otoriter güçlerce din, seks ve televizyonla uyuşturulduğunu da belirtir aynı şarkıda.
Eğitim sistemi denilen kurumsal baskı mekanizmasında 20 küsur yıl kadar beyinlerimiz kadayıf kıvamına getirildikten sonra, yine aynı sistemin bizden bir şey olmamızı, kahraman gibi hissetmemizi beklemesini de eleştirir öte yandan. Ancak kurumsal baskı mekanizmasının medya ve özel olarak televizyonla dayattığı şeyler de tabii ki kişisel kurtuluştur yine… İyi gelir getiren bir iş, konforlu bir ev, pahalı bir araba, vs…
Sistem diyor ki; “Kahraman ol, para kazanacağın bir iş seç, ama ne yaparsan yap!”
“Hayır!” diye itiraz ediyor Lennon; “ille de kahramanlık yapacaksan, işçi sınıfı kahramanı ol!”
Ölümü
8 Aralık 1980 akşama doğru, New york. Akli dengesi bozuk hayran Mark David Chapman, John’la kayıt stüdyosuna gitmek için apartmandan çıkarken karşılaştı. Lennon’ın Double fantasy albümü yanındaydı ve imzasını istedi. O an, John un son imzası, bir fotoğrafçı tarafından görüntülendi. Chapman günün çoğunda Dakota çevresindeydi. Central Park’ın yakınındaki havai fişek gösterisi kapıcının ve oradan geçenlerin dikkatini dağıtmıştı.
Akşamın ilerleyen saatlerinde, John ve Yoko, bir sonraki albüm için Yoko’nun söylediği “Walking On Thin Ice”ın kaydından evlerine döndüler. Saat 10:15’de bir limuzin Dakota’nın girişine yanaştı. Arabadan önce Yoko çıktı. Ardından John. Ana girişin ilerisinde açık bir kapı vardı. Ve bir grup apartmana giren merdiven. Yoko apartmana girerken John arabadan çıktı ve Dakota binasına yöneldi, Chapman’ı gördü. John Chapman’ı geçti, binanın kemerli kapısını açmak için yeltenmişti ki, Chapman ardından seslendi: “Mr. Lennon!” John döndüğünde Chapman, bir görgü tanığının deyimiyle dövüş pozisyonu alarak çömeldi ve 5 el ateş etti. Biri ıskaladı. 4’ü John’un sırtına ve omuzuna isabet etti. Dört mermiden biri aort damarını ölümcül şekilde parçaladı. Buna rağmen 6 adım atmayı başardı. Yere yığıldığında güçlükle soluyarak “vuruldum, vuruldum” diyordu.
Jose Perdomo silahı elinden alana kadar Chapman 38’lik Charter Arms marka silahını tutarak orada öylece durdu. Sen ne yaptın, sen ne yaptın diye katile şaşkınlıkla sordu. Chapman cevap verdi: “John Lennon’ı vurdum”. Chapman sonra sakince montunu çıkartı, yere bıraktı, J.D. Salinger’ın bir kitabını okumaya başladı. Polis olay yerine geldiğinde Chapman’ı dışarıda sessizce dururken ve kitap okurken buldu. İki polis memuru, John’un kötü yaralandığını ve durumunun ambulansı bekleyemeyecek kadar kötü olduğunu düşünerek kendi arabalarıyla Roosevelt hastanesine götürdü.
Memurlardan biri John’a “kim olduğunu hatırlıyor musun” diye sordu. Gözleri kapanmadan önce başını salladı ya da “yeah” diye cevap verdi. Yüzde 80 oranında kan kaybeden John, acil servisteki bütün çabalara rağmen 40 yaşında hayatını kaybetti. Haber kamuoyuna Dr. Stephen Lynn tarafından verildi. Lynn aynı zamanda harap haldeki Yoko’ya da kötü haberi veren kişi idi. Lennon’ın kısa tedavisi sırasında kullanılan malzemeler atıldı, doktor Lynn hastane malzemelerini hediye avcılarının elinden kurtarmak konusunda oldukça gergindi. John Lennon’ın tıbbı kayıtları Roosevelt hastanesinin kayıt odasına hiç girmedi. Üst düzey bir hastane yetkilisine verildi ve saklandı. Doktor Lynn’e göre kayıtlar hala orada.
Ortada hiçbir neden yokken, sadece bir akıl hastası yüzünden John Lennon ölmüştü. Üstelik bir aile babası ve artık aşırı uçlarda gezinmeyen, oldukça sakin ve değişmiş bir John Lennon. Verdiği demeçlerden yaptığı müziğe kadar hayatındaki her şey 40’ında düzene girmiş ve gelecek günler, yapacağı yeni, yararlı işleri bekliyordu, bu artık tecrübesiyle var olan dahiden. Ama böylesine anlamsız ve vahşice bir biçimde can verdi. Belki de kimilerinin işine gelmemişti akıllı bir John Lennon. Hırçın zamanlarında (1970) John Lennon zeki insanı acılarla dolu olarak betimlemişti. “Cehalet mutluluk aslında, yani eğer hiçbir şey bilmiyorsan acı da duymazsın. Üstün zeka acıdır. Acı verir insana”.
Ölümünün ardından, ölümüne dair çok şey söylendi, komplo teorileri kuruldu. “Mark Chapman sadece bir maşaydı” dendi, ama elbette bu olmuşa çare değildi. Meşhur Time dergisinin kapağında yazan şeydi aslında olan. Müzik ölmüştü.
Binlerce hayranı katıldı cenazesine. Tam bir sevgi seliyle uğurlandı John Lennon. Ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen ismi ve yaptığı işlerin popülerliği hala eski kıvamındadır. Kah yüceltilir kah görmezden gelinir. Her yüzyılda birkaç dahi çıkarır dünya, John Lennon da 20. asrın içinde yaşayan birkaç dahiden biridir.
Kaynaklar
http://www.garaj.org/makale/76/john-lennon-2-bolum-4
http://stportfolio.net/buyuk-insanlarin-buyuk-asklari-buyuk-hareketlere-gebedir-john-lennon-yoko-ono/
http://www.mavimelek.com/working_class_hero.htm