Batı’da IŞİD’e Karşı ‘Çözüm’ Arayışı

ABD, Irak Şam İslam Devleti ile mücadele için geniş katılımlı bir müttefikler koalisyonu oluşturmaya çalışıyor. Washington meselenin sadece askeri seçenekle çözülmeyeceği görüşünde.

IŞİD’in Irak Kürt bölgesine doğru ilerleyişinin ardından Batı ülkelerinden IŞİD’e karşı sesler de yükselmeye başladı. [Fotoğraf: AFP]

IRAK ŞAM İSLAM DEVLETİ

  • 2004 yılında Tevhid ve Cihad adıyla Irak’ta kuruldu.
  • Kurucusu Ebu Musab Zerkavi
  • Mezopotamya El Kaidesi olarak adını değiştirdi.
  • Zarkavi 2006’da ABD tarafından öldürüldü
  • El Kaide’ye yakın Ebu Ömer el Bağdadi ve Ebu Hamza el Muhacirin Irak İslam Devleti adı altında yeni bir oluşum kurdu.
  • Her ikisi de 2010 yılında ABD tarafından öldürüldü.
  • Yerlerine Ebu Bekir El Bağdadi geçti
  • Suriye’de ismini Irak-Şam İslam Devleti olarak değiştirdi.

10672058_946044775425185_7668055933231510959_n

BABASININ İNTİKAMI İÇİN..

Saddam Hüseyin’in kızı Raghad Servetini IŞİD’e verdi!..
Alman Der Spiegel dergisi, Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’in kızı Raghad Hüseyin’in IŞİD’e finansman sağladığını iddia etti.Ürdün’de lüks bir hayat yaşadığı belirtilen Hüseyin’in “çift haneli milyonlarca dolarlık serveti bulunduğu” ve bunun bir kısmını IŞİD’e aktardığı iddia edildi.Der Spiegel, Ortadoğulu diplomatlara dayandırdığı haberinde, Baas rejiminin öcünü almak isteyen Hüseyin’in iktidar hayali kurduğunu öne sürdü.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, günlük basın brifinginde konuyla ilgili olarak, “Avrupa’dan, Arap dünyasından ve ötesinden olsun, IŞİD tehdidi ve bu tehdidin yol açtığı sonuçlarla mücadelede katkılar sağlayabilecek ülkeler koalisyonu oluşturma çabası yürütüyoruz. Katkı sağlamanın birçok yolu var. İnsani yardım, askeri, istihbarat, diplomatik… Bu sadece ABD’nin değil, bir dizi ülkenin elini taşın altına koymasını gerektiren bir çaba” diye konuştu.

“Bu çabayı dostlarımızla birlikte yürütmek isteriz” ifadesini kullanan Psaki, “Sünni olsun olmasın, Asya’da olsun, Avrupa’da olsun, IŞİD’e karşı koordineli bir yaklaşımın sergilenmesine yönelik bu çabaya nasıl katkı sağlayabilecekleri noktasında geniş yelpazede bir dizi ülkeyle temas halinde olduklarını” kaydetti.

Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest da “Her ne kadar medyada geniş yer bulsa da ve kamuoyunun ilgisini çekse de sadece askeri eylem, IŞİD’e karşı koymada ve bu tehditle kalıcı temelde mücadelede yeterli olmayacaktır” dedi.

‘Aynı hatayı tekrar etmek istemiyoruz’

Earnest, “Geçmişteki bazı hataları tekrar edip, etkileyici ordumuzu güçlü ve agresif şekilde kullanmanın bu sorunu tamamen çözeceğini farz etme yanılgısına düşmek istemiyoruz. Kalıcı bir çözüm istiyorsak bu Amerikan gücünün ve etkisinin diğer unsurlarının da kullanılmasını gerektirir. Bu, hem bölgesel hem de küresel ölçekteki ülkeleri içine alacak şekilde uluslararası camianın desteğini almak anlamına gelmektedir. Bu, IŞİD tehdidiyle başa çıkabilmek için Suriye’deki ılımlı muhalefetin, aralarında koordinasyon ve işbirliği anlamında daha iyi iş çıkarmasını gerektirecektir” ifadesini kullandı.

Earnest, brifingde, ABD’nin Suriye stratejisine dair soruyu yanıtlarken, uzun vadeli bir hedef olduğunu kabul etmekle beraber Suriye’de IŞİD’in oluşturduğu tehdide karşı mücadelede ülkeyi birleştirecek bir liderliğin nihayetinde oluşturulmasının önemine işaret etti. Earnest, bu nedenle ülkedeki çeşitlilikleri yansıtacak şekilde Suriye’yi idare etme arzusunu ortaya koyan Suriye muhalefetinin ılımlı unsurlarına destek verdiklerini ve bölgesel hükümetlere de bu yönde çağrılarda bulunduklarını belirtti.

IŞİD’in Irak Kürt bölgesine doğru ilerleyişinin ardından Batı ülkelerinden IŞİD’e karşı sesler de yükselmeye başladı.

ABD destek veriyor

ABD ordusu, IŞİD’e karşı savaşan peşmerge kuvvetlerine hava operasyonlarıyla destek veriyor.Irak Şam İslam Devleti son dönemde Suriye ve özellikle Irak’taki ilerleyişiyle her iki ülkede de geniş bir alanı kontrol etmeye başladı.Irak’taki kaos ortamı IŞİD’in peşmerge kontrolündeki Sincar, Mahmur ve Musul Barajı çevresini ele geçirmesinin ardından iyice tırmanmıştı.Son dönemde ABD yönetiminden IŞİD’in Suriye’deki güçlerinin de vurulması gerektiğine dair açıklamalar geliyor.

‘IŞİD doğrudan tehdit değil’

ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, IŞİD’in hâlâ bölgesel bir tehdit olmayı sürdürdüğünü, ABD’ye yönelik direkt bir tehdit haline geldiği anda müdahale etmeleri gerektiğini belirtti.

Associated Press haber ajansında yer alan habere göre, Afganistan’a giderken uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dempsey, Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) henüz ABD’ye direkt bir tehdit unsuru haline gelmediğini ve örgütün ABD ve Avrupa’ya bir saldırı düzenleyeceğini düşünmediğini ifade etti.

Dempsey, IŞİD’in ABD topraklarına doğrudan bir tehdit haline gelmesi durumunda, örgütün Suriye’deki varlığına karşı askeri harekat önereceğini vurguladı.Dempsey geçtiğimiz hafta IŞİD’in kontrol altına alınabileceğini ancak örgütün Suriye’de yerleşik kısmının da üzerine gidilmeden yenilgiye uğratılamayacağını söylemişti.Dempsey, “Bu, hava saldırıları gerektirir mi?” sorusuna, “Bu, çok çeşitli araçları gerektirir, hava saldırıları bunun sadece küçük bir parçası” diye cevap vermişti.

IŞİD’in yenilgiye uğratılmasının, bölgede bunu kendisine hedef edinmiş bir koalisyonun varlığı olduğu takdirde mümkün olacağını dile getiren Dempsey, “IŞİD sadece, Şam ile Bağdat arasında yaşayan, haklarından mahrum olmuş 20 milyon Sünni tarafından reddedildiği takdirde gerçek anlamda mağlup edilebilir” demişti.

Obama’ya baskı artıyor

Bu arada ABD’de Cumhuriyetçiler, Başkan Obama’yı IŞİD’e karşı daha agresif bir tutum sergilemeye çağırdı.Temsilciler Meclisi İstihbarat Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Senatör Mike Rogers, Obama’ya Arap ülkeleriyle ortaklık kurarak, IŞİD’e karşı eylemlerin artırılması çağrısında bulundu.Rogers, NBC televizyonunda yayımlanan ‘Meet The Press’ programında yaptığı açıklamada, “IŞİD, Avrupa ve ABD pasaportuna sahip kişilerden destek alıyor ve bu kişiler saldırı düzenlemek üzere ülkemize rahatlıkla giriş yapabilir” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyetçi Senatör, “IŞİD, ABD kıyılarına bir uçak bileti uzaklığında” uyarısında bulundu.ABD’nin IŞİD’i yenecek güce ve iradeye sahip olduğunu ileri süren Rogers, “Ancak bunu başaracak politikalara da sahip olmalıyız” dedi.Cumhuriyetçi Senatör John Mccain de, Obama’yı IŞİD ile mücadele konusunda mesafeli davranmakla suçladı.ABD yönetiminden, son günlerde IŞİD’in Irak’tan sonra Suriye’deki güçlerinin de vurulması gerektiğine ilişkin açıklamalar geliyor.Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes, ABD’nin Irak’tan sonra Suriye’de de IŞİD hedeflerine hava saldırıları düzenleme olasılığına ilişkin olarak, “Amerikalıların korunması ve ABD’ye terör planlarının engellenmesi söz konusu olduğunda hiçbir seçeneği dışlamayız” dedi.

IŞİD Irak’ta ilerledi

Irak’taki kaos ortamı IŞİD’in peşmerge kontrolündeki Sincar, Mahmur ve Musul Barajı çevresini ele geçirmesinin ardından iyice tırmanmıştı.Peşmerge kuvvetleri Mahmur’u ve Musul Barajı’nı IŞİD’den geri aldı.Yüzlerce Ezidi’nin öldürüldüğü ve binlercesinin kaçmaya zorlandığı Sincar bölgesi ise IŞİD’in elinde.Irak ordusu ise Tikrit’i IŞİD’den geri almak için yoğun saldırılar gerçekleştirmesine rağmen henüz örgüte karşı başarı sağlayabilmiş değil.ABD ordusu, IŞİD’e karşı savaşan peşmerge kuvvetlerine hava operasyonlarıyla destek veriyor.

İngiltere’den IŞİD önlemleri

IŞİD ile mücadele kapsamındaki yeni plana göre, terör şüphelilerinin pasaportlarına sınırda el koyulabilecek, havayolları yolcu listelerini hükümetle paylaşacak, paylaşmayanların uçakları İngiltere’ye inemeyecek.

İngiltere Başbakanı David Cameron, hükümetinin IŞİD ile mücadele kapsamındaki yeni planını açıkladı. 
İngiltere Başbakanı David Cameron, , İngiliz Parlamentosu’nun alt kanadı Avam Kamarası’nda hükümetinin IŞİD ile mücadele kapsamındaki yeni planını açıkladı. Cameron, IŞİD’in savunduğu ideolojinin İslamiyet’le hiçbir ilgisi olmadığını söyleyerek, mücadele için sert ve kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu söyledi.

Cameron,  ülke dışına seyahat eden kişiden şüphe duyuyorsa bu kişinin pasaportuna el koyabilmesi için İngiliz polisine geçici bir yetki verilmesini istediklerini açıkladı. Bunun için yasal düzenlemeye gidileceğini ifade etti. İngiliz başbakan, ülkeye dönmek isteyen şüphelilerin engellenmesini de, partiler arasında görüşüleceğini belirtti.Bu uygulamada, öncelikli olarak incelenecekler arasında, yabancı uyruklular, İngiliz vatandaşlığını sonradan almış olanlar ve çifte vatandaşlığa sahip kişiler yer alıyor.Uzmanlar,  bu kararın İngiliz vatandaşlığına sahip göçmenlerin ülkelerine dönmekte sıkıntı yaratabileceği görüşünde.

Listesini paylaşmayan uçak inemeyecek

Yeni planlar çerçevesinde hükümet yetkilileri, havayolu şirketlerinden yolcu listelerini kendileriyle paylaşmasını da isteyebilecek.Cameron, havayolları bu konuda işbirliğine gitmezse uçaklarının İngiltere’ye inemeyeceğini söyledi.Cameron, bu hafta Galler’de yapılacak NATO Zirvesi’nde de IŞİD’le mücadele konusunun ele alınacağını ifade etti.

‘Türkiye ile çok daha yakından çalışıyoruz’

David Cameron’ın açıklamasının ardından söz alan muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Ed Miliband İngiltere Başbakanı’na, IŞİD ile mücadelede Türkiye’nin sınırında alabileceği önlemler hakkında görüşüp görüşmediğini sordu.Cameron, “Bu konuda, güvenlik istihbaratı ve diğer işbirliği konularında Türkiye ile şimdiye kadar olmadığı kadar, çok daha yakından çalışıyoruz” yanıtını verdi.

500 kişi IŞİD’e katıldı

Birleşik Krallık’tan yaklaşık 500 kişinin Suriye ve Irak’a IŞİD ile birlikte savaşmaya gittiği tahmin ediliyor.İngiliz polisi, Suriye’deki aktivitelerinden dolayı Birleşik Krallık’ta şimdiye kadar 69 kişinin gözaltına alındığını açıklamıştı.İngiltere’deki terör tehdidi seviyesi geçen hafta yükseltilmişti.

İngiltere’de ‘terör’ tehdidi ‘ciddi’

Londra, Irak ve Suriye’deki gelişmeler sonrasında ülkedeki terör tehdidi seviyesini ‘önemli’den ‘ciddiye’ yükseltti. ‘Ciddi’ seviyesi, ülkedeki olası ‘terör’ tehdidiyle ilgili ikinci en önemli seviye anlamına geliyor.

ABD’li gazeteci James Foley 2012 yılında Suriye’de kaçırıldı ve geçtiğimiz hafta IŞİD tarafından öldürüldü.Terör seviyesinin en yüksek olduğu durum İngiltere’de ‘kritik’, yani çok yakın bir zamanda ‘terör saldırısı’ olma durumuna işaret ediyor.İçişleri Bakanı Theresa May, kritik bir durumun söz konusu olmadığını ancak ‘ciddi terör tehdidi seviyesi’ uyarınca saldırı ihtimalinin oldukça yüksek olduğuna işaret etti.May, “Terör tehdidi seviyesinin artmasının sebebi, Batı’ya saldırı planlayan terör gruplarının faaliyette olduğu Irak ve Suriye’deki son gelişmelerdir. Bu saldırı planları İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinden bu bölgelere savaşmaya giden kişileri de kapsıyor” ifadelerini kullandı.

‘İngiltere’den en az 500 kişi var’

Bir basın toplantısı düzenleyen Başbakan David Cameron, Suriye ve Irak’ta savaşmak üzere İngitere’den en az beş yüz kişinin bu ülkelere gittiği söyledi.Cameron bunun önüne geçmek için bir plan üzerinde çalıştıklarını, Suriye ve Irak’a gitmeye çalışan İngiltere vatandaşlarının gerekirse pasaportlarına el konulmasının kolaylaştırılacağını söyledi. Cameron planın ayrıntılarını pazartesi günü İngiltere parlamentosu olan Avam Kamarası’na anlatacak.

Cameron önlem alınmadığı takdirde Akdeniz’e kıyı bir ‘terör devleti’yle karşı karşıya olunacağını söyledi. Reuters haber ajansına göre geçtiğimiz hafta ABD’li gazeteci James Foley’in, İngiltere vatandaşı olduğu tahmin edilen bir IŞİD mensubu tarafından öldürülmesi, İngiliz vatandaşlarının Irak ve Suriye’deki gruplara katılmasının engellenmesi yönündeki çağrıları artırdı.Batı ülkeleri son dönemde, Irak ve Suriye’de savaşan vatandaşlarının Avrupa ve ABD’ye dönerek saldırı gerçekleştirme ihtimalinden endişe ettiklerini vurguluyor.IŞİD’in Irak’ta Kürt bölgesine doğru ilerleyişi ve ardından James Foley’in öldürülmesiyle birlikte Batı ülkeleri örgüte karşı seslerini yükseltmeye başladı.

Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD), Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren silahlı bir örgüt. Selefi ideolojiye sahip IŞİD; Irak, Suriye, Filistin ve Ürdün topraklarını içine alan bölgede şeriata dayalı bir devlet kurmak istiyor. 2004’te Irak’ta kurulan ve şu anda liderliğini Ebubekir El Bağdadi’nin yaptığı IŞİD, Suriye ve Irak’taki en güçlü silahlı gruplar arasında yer alıyor

Cameron: IŞİD’e karşı Türkiye ile yakın çalışıyoruz

İngiltere Başbakanı David Cameron, İngiliz Parlamentosu’nun alt kanadı Avam Kamarası’nda hükümetinin IŞİD ile mücadele kapsamındaki yeni planını açıkladı. Cameron, IŞİD ile mücadeleye ilişkin, “Türkiye ile şimdiye kadar olmadığı kadar, çok daha yakından çalışıyoruz” dedi.IŞİD’in tüm Avrupa için doğrudan tehdit oluşturduğunu belirten Cameron, Birleşik Krallık’tan yaklaşık 500 kişinin Suriye’de ve Irak’ta IŞİD saflarında savaşmaya gittiğinin tahmin edildiğini kaydetti. IŞİD’in savunduğu ideolojinin İslamiyetle hiçbir ilgisi olmadığını belirten İngiltere Başbakanı, “İslami aşırıcılıkla mücadele etmek için sert, akıllıca ve kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyacımız var” dedi.

PASAPORTLARA EL KOYMA YETKİSİ İSTEDİ

Pasaportların otomatik bir hak olmadığını belirten Cameron, “Polis, seyahat eden kişiden şüphe duyuyorsa bu kişinin pasaportuna el koyabilmesi için geçici bir yetki verilmesini istediklerini” dile getirdi. Bu yetkiliyle ilgili yasal düzenlemeye gidileceğini ifade eden Cameron ayrıca, ülkeye dönmek isteyen terör şüphelilerinin engellenme konusunun partiler arasında görüşüleceğini belirtti. Yeni planlar çerçevesinde ayrıca Cameron, havayollarından yolcu listelerine kendilerine teslim etmelerinin isteneceğini kaydetti. Cameron havayolları bu konuda işbirliğine gitmezse uçaklarının İngiltere’ye inemeyeceğini dile getirdi.

TÜRKİYE İLE İŞBİRLİĞİ

David Cameron’ın açıklamasının ardından söz alan muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Ed Miliband İngiltere Başbakanına, IŞİD ile mücadelede Türkiye’nin sınırında alabileceği önlemler konusunu görüşüp görüşmediğini sordu. Cameron, “Bu konuda, güvenlik istihbaratı ve diğer işbirliği konularında Türkiye ile şimdiye kadar olmadığı kadar, çok daha yakından çalışıyoruz” yanıtını verdi.

Cameron, bu hafta Galler’de yapılacak NATO Zirvesi’nde de IŞİD’le mücadele konusunun ele alınacağını ifade etti.

Birleşik Krallık’tan yaklaşık 500 kişinin Suriye ve Irak’a IŞİD ile birlikte savaşmaya gittiği tahmin ediliyor. İngiliz polisi, Suriye’deki aktivitelerinden dolayı Birleşik Krallık’ta şimdiye kadar 69 kişinin gözaltına alındığını açıklamıştı. İngiltere’deki terör tehdidi seviyesi geçen hafta yükseltilmişti.

Merkel: IŞİD, Almanya ve AB için tehdit oluşturuyor

Almanya Başbakanı Angela Merkel, Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) terörist örgütü militanlarının Irak’taki ilerlemenin tüm bölgeyi istikrarsızlaştırabileceğini ve Almanya ile AB içi tehlike arz ettiğini açıkladı. Merkel, Almanya parlamentosunda, teröristlerle mücadele için Irak’a silah ve askeri teçhizatın sevkiyatı konulu bir konuşma yaptı. IŞİD militanlarının son haftalarda inanılmaz vahşetler işlediğini belirten Alman lider, “Onların dünya görüşüne uymayan her şeyi yok ediyorlar. Bu durumda din, cinayetleri, terörü ve tiranlığı meşrulaştırmak için korkunç bir şekilde suç amacıyla kullanılıyor” dedi.

Almanya hükümetinin Irak’a silah sevkiyatı konusuna titizlikle yaklaştığını ve dış politikanın tüm yönlerini gözden geçirdiğini belirten Merkel, “IŞİD, bizim güvenlik alanındaki çıkarlarımız için de tehdit taşıyor” yorumunda bulundu.Şansölye, “İnsanların hayatlarını kurtarmak, Irak’ta yeni katliamları önlemek ve teröristlerin geri çekilmek için yeni bir güvenli sığınak elde etmesini engellemek fırsatına sahibiz” diye vurguladı.

IŞİD operasyonu Suriye’ye sıçrayabilir

ABD yönetiminden, IŞİD’in Irak’tan sonra Suriye’deki güçlerinin de vurulması gerektiğine ilişkin açıklamalar geliyor. İran ise IŞİD’e karşı mücadeleye destek için yaptırımların kaldırılmasını şart koşuyor.

Irak’taki kaos ortamı IŞİD’in peşmerge kontrolündeki Sincar, Mahmur ve Musul Barajı çevresini ele geçirmesinin ardından iyice tırmanmıştı. [Fotoğraf: Reuters]
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Yardımcısı Ben Rhodes, ABD’nin Irak’tan sonra Suriye’de de Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) hedeflerine hava saldırıları düzenleme olasılığına ilişkin olarak, “Amerikalıların korunması ve ABD’ye terör planlarının engellenmesi söz konusu olduğunda hiçbir seçeneği dışlamayız” dedi.

ABD Ulusal Kamu Radyosu’nda (NPR) katıldığı bir programda konuşan Rhodes, ABD’nin Suriye’de IŞİD’e karşı hava saldırıları düzenlemeyi düşünüp düşünmediğine dair soru üzerine, ” Amerikan dış politikasının ana misyonu olan halkımızın korunması söz konusu olduğunda kendimizi coğrafi sınırlarla kısıtlamayız. Şu anda ilave adımlara dair karar almadık, ama elbette ki gerektiği takdirde IŞİD’e karşı ilave adımlara başvurma seçeneğini dışlamıyoruz” diye konuştu.

Program sunucusunun, “Irak’ta devam eden hava saldırıları, Suriye’de askeri bir eylem seçeneğinin dışlanmaması, tüm bunlar yönetimin başından beri endişelendiği şeyler değil miydi? Kendimizi Ortadoğu’da yeni bir savaşa mı sürüklüyoruz?” sorusunu yöneltmesi üzerine Rhodes, “IŞİD gibi bir terör örgütünün oluşturduğu çok ciddi ve odaklanmış bir meydan okumayla uğraşıyoruz. Bence insanların anlaması gereken şu; bu meydan okumayla nasıl başa çıkacağımız konusunda bir dereceye kadar sınırlar koyuyoruz” diye konuştu.

‘Esed ile ortak değiliz, o sorunun bir parçası’

ABD’nin IŞİD’e karşı mücadelede Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’le birlikte çalışmasının söz konusu olmadığını belirten Rhodes, IŞİD’in Esed’in politikaları yüzünden Suriye’nin belli kesimlerinde barınma imkanı bulabildiğini söyledi. Rhodes, “Esed’in kendi halkına karşı barbarlığı, büyük bir boşluk yarattı. Esed, sorunun parçası” dedi.ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’da yaptığı açıklamada IŞİD’in kontrol altına alınabileceğini ancak örgütün Suriye’de yerleşik kısmının da üzerine gidilmeden yenilgiye uğratılamayacağını söyledi. Dempsey, “Bu, hava saldırıları gerektirir mi” sorusuna, “Bu, çok çeşitli araçları gerektirir, hava saldırıları bunun sadece küçük bir parçası” diye cevap verdi.

IŞİD’in yenilgiye uğratılmasının, bölgede bunu kendisine hedef edinmiş bir koalisyonun varlığı olduğu takdirde mümkün olacağını dile getiren Dempsey, “IŞİD sadece, Şam ile Bağdat arasında yaşayan, haklarından mahrum olmuş 20 milyon Sünni tarafından reddedildiği takdirde gerçek anlamda mağlup edilebilir” diye konuştu.

İran’dan yaptırım şartı

Bu arada İran yönetimi, IŞİD’e karşı verilecek bir uluslararası mücadeleye ancak nükleer programı yüzünden Tahran’a uygulanan yaptırımların kaldırılması karşılığında destek vereceklerini söyledi. İran’ın resmi haber ajansı IRNA’ya konuşan Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, “Eğer Irak’ta harekete geçme konusunda anlaşmaya varırsak, bunun karşılığında bizim için bir şeyler yapılmalı” ifadelerini kullandı. Zarif, “Bunun için nükleer programıyla ilgili olarak İran’a uygulanan tüm yaptırımların kaldırılması gerekir” şeklinde konuştu. Zarif IŞİD’e karşı işbirliği için Batı ülkeleriyle temasların sürdüğünü ancak ne yapılacağı ve karşılığında İran’a ne verileceğiyle ilgili netleşmiş bir konunun olmadığını söyledi.

Irak’taki kaos ortamı IŞİD’in peşmerge kontrolündeki Sincar, Mahmur ve Musul Barajı çevresini ele geçirmesinin ardından iyice tırmanmıştı.Peşmerge kuvvetleri Mahmur’u ve Musul Barajı’nı IŞİD’den geri aldı. Yüzlerce Ezidinin öldürüldüğü ve binlercesinin kaçmaya zorlandığı Sincar bölgesi ise IŞİD’in elinde.Irak ordusu ise Tikrit’i IŞİD’den geri almak için yoğun saldırılar gerçekleştirmesine rağmen henüz örgüte karşı başarı sağlayabilmiş değil.ABD ordusu, IŞİD’e karşı savaşan peşmerge kuvvetlerine hava operasyonlarıyla destek veriyor.

Esed’den IŞİD’le savaş şartı

Suriye rejimi, IŞİD ile mücadele konusunda ABD ve İngiltere’ye destek vermeye hazır olduklarını ancak bunun kendileriyle koordineli bir şekilde yapılmasının şart olduğunu duyurdu.

Muallim, komşu ülkelerin IŞİD ile mücadele için kendilerine istihbarat desteği vermesini de istedi. Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, düzenlediği basın toplantısında IŞİD’e karşı geniş çaplı bir operasyon gerçekleşmesi durumunda ABD ve İngiltere’ye destek vereceklerini söyledi.Ancak Muallim, bunun yalnızca, operasyonun Suriye rejimi ile işbirliği içerisinde yapılabileceğini kaydetti.Muallim, komşu ülkelerin IŞİD ile mücadele için kendilerine istihbarat desteği vermesini de istedi.

Mualiim konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:

Biz işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu söyledik. Bizim bilgimiz dışında herhangi bir müdahale egemenliğimize bir saldırı olarak nitelendirilecek. Asıl soru şu; hava müdahalesi yeterli olacak mı? Bilgi ve istihbarat paylaşımı şart. IŞİD’in finans kaynaklarını da durdurmak lazım. Onların elindeki kaynakların boykot edilmesi lazım. Asıl gereken adım Suriye egemenliğine saldırmakla atılmaz. Asıl önemli adım kaynaklarını kurutmakla olur. Bir siyasi çözüm arıyorlarsa bu çözüm bizim bilgimiz dışında olmaz”

Muallim’in açıklamaları, son dönemde ABD yönetiminden gelen, IŞİD’in Suriye’deki güçlerinin de hedef alınması gerektiğine dair açıklamalarının ardından geldi.

Almanya: Esed ile işbirliğine yokuz

Muallim’in açıklamaları sonrasında Almanya yönetimi, Esed ile IŞİD’e karşı mücadelede işbirliği yapılması gibi bir durumun söz konusu olmayacağını söyledi.Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer, “Esed’in üç yıldan uzun süredir süren iç savaşta işlediği inanılması güç suçları ‘reelpolitik’ adına unutamayız ve görmezden gelemeyiz. ‘IŞİD Esed’den daha kötü, öyleyse daha az kötü olanla iş tutalım’ gibi bir tavır takınmamız mümkün değil” ifadelerini kullandı.Schaefer, Alman hükümetiyle Esed rejimi arasında herhangi bir görüşmenin ve temasın gerçekleşmediğini belirtti.

Esed IŞİD’e uzun süre dokunmadı

Suriye rejimi ülkede etki alanını genişleten ve Rakka ile Deyr Ez Zor kentlerini ele geçiren IŞİD’e karşı aylarca saldırı düzenlemedi.Ancak IŞİD’in Irak’ta Musul’u ele geçirmesinin ve Maliki yönetiminin IŞİD saldırıları karşısında zayıf düşmesinin ardından örgüte yönelik operasyonlara başladı. IŞİD’in Kürt bölgesine ilerlemesinin ve Batı ülkelerinin örgüte karşı sesini yükseltmesinin ardından Suriye rejimi de devreye girerek, IŞİD’e karşı mücadeleye hazır olduğunu söylemeye başladı.

Irak Şam İslam Devleti son dönemde Suriye ve özellikle Irak’taki ilerleyişiyle her iki ülkede de geniş bir alanı kontrol etmeye başladı.Irak’taki kaos ortamı IŞİD’in peşmerge kontrolündeki Sincar, Mahmur ve Musul Barajı çevresini ele geçirmesinin ardından iyice tırmanmıştı.Peşmerge kuvvetleri Mahmur’u ve Musul Barajı’nı IŞİD’den geri aldı.Yüzlerce Ezidinin öldürüldüğü ve binlercesinin kaçmaya zorlandığı Sincar bölgesi ise IŞİD’in elinde.ABD ordusu, IŞİD’e karşı savaşan peşmerge kuvvetlerine hava operasyonlarıyla destek veriyor.