Bolivya: Sosyalist Hükümetin Vaatleri ve Sorunları..
Evo Morales söze başladı: “Bu ada, Güneş’in oğullarıyla zamanın ve tarihin başladığı yerdir. Ancak sonra, yabancı istilacıların gelişiyle karanlık çöktü. Biz, bu karanlık çağın ve kayıp zamanın bitişini ve aydınlık çağın başlangıcını ilan ediyoruz. Dünya insanları, toplumsal hareketler ve tüm ötekileştirilmiş, ayrımcılığa maruz kalmış ya da aşağılanmışlar için şimdi yeniden birlik olma, örgütlenme, harekete geçme, farkına varma ve ayaklanma zamanıdır.”
Bolivya hükümeti 2013’e iyimser belirtilerle başladı. Görünüşe bakılırsa, ulusal bağımsızlığı desteklemeyi ve yerli haklarını korumayı amaçlayan sosyalist odaklı projeler yolundaydı. Ancak şimdi hükümet, yükselen resmi yolsuzluk kayıtlarıyla baş etmek zorunda.
Kamuoyu anketleri gösteriyor ki iki başkanlık seçiminde ve bir geri çağırma oylamasında ezici zaferi olan Başkan Evo Morales, yüzde 64’lük bir onay oranının avantajına sahip. 2012’nin başı itibariyle, 2007’de yüzde 61 olan yoksulluk oranı yüzde 49’a indi. 2012 yılı boyunca aşırı yoksulluk yüzde 20 geriledi. Gözlemcilere göre Bolivya’nın 2012 yılındaki yüzde beşlik ekonomik büyümesi 2013 yılında tekrar edecek. İhracat yükselişte ve Bolivya uluslararası para rezervine 14 milyar dolar daha ekledi.
Bu tür başarıların (çevresel bütünlüğü savunmasından iklim değişikliğini önlemeye yönelik çabalardaki lider rolüne kadar) farkındalığı, Morales’in yerli çoğunluklu bir ulusu yöneten yerli bir başkan olarak elde ettiği halk onayıyla yarış içerisinde. Morales’in 21 Aralık 2012’deki ‘Güneş Adası Manifestosu’ sunumu bunun tipik bir örneği.
On binlerce yerli, yerel giysileriyle Başkan Morales’i taşıyan geleneksel Kızılderili suretli geminin yanaştığı o adada, Bolivya’nın Titicaca Gölü’nde, bekliyordu. Morales söze başladı:
Bu ada, Güneş’in oğullarıyla zamanın ve tarihin başladığı yerdir. Ancak sonra, yabancı istilacıların gelişiyle karanlık çöktü. Biz, bu karanlık çağın ve kayıp zamanın bitişini ve aydınlık çağın başlangıcını ilan ediyoruz. Dünya insanları, toplumsal hareketler ve tüm ötekileştirilmiş, ayrımcılığa maruz kalmış ya da aşağılanmışlar için şimdi yeniden birlik olma, örgütlenme, harekete geçme, farkına varma ve ayaklanma zamanıdır.”
Morales, “kapitalizme karşı koymanın ve bir yaşam kültürü inşa etmeye başlamanın on yolu” diye bir öneri dizisi sundu. Öneriler arasında şunlar yer alıyor: Demokrasinin yeniden inşası, iktidarın yoksullara devredilmesi, insan ve toplum haklarının inşası, iyi yaşamın komünüteryan sosyalizmini kurmak için insanlarımızın ve kültürlerin sömürgelikten kurtarılması ve çevrenin korunması. Morales, doğal kaynaklar üzerinde egemenlik, gıda egemenliği, müdahaleciliğe karşı ittifaklar ve herkes için bilgi gelişimine çağrıda bulundu. Morales, “halkların küresel kurumsal birliğini” ve “bütüncül ekonomik kalkınmayı” amaçlıyor.
Bu dramatik olayın fonunda kış gündönümü yer alıyordu ancak o kadar cezbedici değildi. Sonunda anlaşıldı ki savcılar, hakimler ve polis Morales’in başkanlığı boyunca yolsuzluğa karışmıştı. Şimdi, devlet erkanı hapiste ve Başkan Morales’in kendi bakanlarından bazıları da töhmet altında.
Hükümet 25 Aralık’ta, iki “Başkanlık Bakanı” ile eski bir “Hükümet Bakanı”nın soruşturulduğunu açıkladı. Kasım sonu itibariyle, aralarında Amerikan vatandaşı Jacob Ostreicher’ın 18 aylık hapsinden sorumlu Fernando Rivera’nın da bulunduğu 12 yargı görevlisi ve savcı tutuklandı. Brooklynli Jacob Ostreicher büyük topraksahipliğine ve pirinç üretim faaliyetlerine para sağlamak amacıyla uyuşturucu kaçakçılarıyla ilişkide bulunduğu gerekçesiyle suçlanmıştı. Yakın zamanda salverilmesi ise oyuncu Sean Penn ile ABD kongre üyelerinin aracılığıyla gerçekleşmişti.
Ostreicher’in varlıklarına el konulması ve satışı yolsuzluğun başlıca yöntemlerinden birinin somut örneği. Yetkililer, yeni iktidarları kullanarak, uyuşturucu ticaretiyle finanse edildiği iddia edilen kaçak mallara, yabancı kuruluşların mal varlıklarına ve tarım reformuyla devlete teslim edilen topraklara el koydu. Kamyon şöförleri, yöneticiler ve diğer işçiler ise suç ortağı ilan edildi. El konulan varlıklar, patronların ve astların aktivitelerinin yasal mahiyetini kanıtlayamadığı 15 gün içinde karlı satışa hazır hale geldi. Uluslararası kuruluşlar ve hatta potansiyel hacizci solcu hükümetle uzlaşmaya istekli olan mülk zengini sağcılar da seçilmiş varlıkların satılmasını desteklediler.
Bu tür bilgilere fazlasıyla sahip olan Jorge Lora Cam’a göre, kurumsal yolsuzluk çok yaygın. “Şeffaflık Bakanı”, Ağustos 2012’de, yolsuzlukla ilgili devam eden 8 bin adli süreç olmasına rağmen şimdiye kadar yalnızca 100 kişinin tutuklandığını açıkladı. Aynı bakanlık, Aralık 2010’da “2006-2012 yılları arasında 568 memuru içeren 71 yolsuzluk suçlamasının kaydedildiğini” ortaya çıkarmıştı. Lora Cam, yerel ve uluslararası oligarklara hizmet eden eski rejimlerin yetkililerinin yolsuzluk konusunda oldukça bilgili olduğunu öne sürüyor. Onların model olduğunu ve etkilerini koruduklarını söylüyor.
Bu esnada, hükümet de kendi sosyalist gündemini ilerletmekte. 29 Aralık’ta Morales, İspanya’nın Iberdrola Kuruluşu tarafından kontrol edilen dört şirketin (iki elektrik dağıtım merkezi, bir elektrik hizmetleri şirketi ve bir yatırım şirketi) kamulaştırılacağını ilan etti. Bunları, 2012 Mayıs’ında kamulaştırılan bir şirketle daha beraber Bolivya Ulusal Elektrik Kurumu İşletecek. Morales kırsal müşterilere uygulanan yüksek fiyatların gerekçesi olarak bu kamulaştırmaları gösterdi.
Buna rağmen, uluslararası bankacılar, Bolivya’nın Sosyalist Hükümeti’ne bir güven gösterisi olarak, altyapı projelerini finanse etmek için düşük faiz oranlarıyla satılan Bolivya senetlerine ekimde 4,5 milyar dolar harcadılar.
Dış pazarlar ve yabancı yatırım Bolivya’nın yeni gelişmekte olan lityum çıkarma ve işleme endüstrisinin başlamasıyla kilit faktör haline geldi. Başkan Morales, 4 Ocak’ta, devlete ait lityum üretim madenine öncülük etmek için Bolivya’nın kuzeyindeki Uyuni tuz gölünün açılış törenindeydi. Bolivya, elektrikli arabalar, cep telefonları ve dizüstü bilgisayarlarda kullanılan bataryaların üretiminin temeli olan geniş lityum yataklarına sahip.
Güneş Adası’nda, Morales, “insanoğluna ve doğaya karşı bu şiddet çağının son bulacağını” duyurdu. Yeni bir çağ, insanoğlunun ve toprak ananın bir olduğu bir çağ için çağrıda bulundu. Şu ana gelecek olursak, Jorge Lora Cam’ın çağrısı şöyle: “Dayanışma, paylaşım, şeffaflık ve toplumsal kontrole dayalı aşağıdan faaliyet… Bu toplumun mafya grup ve ağlarını yok edebileceği tek yol bu. Aksi takdirde, yerlilerin ve genel anlamda halkın başlıca hakları ihlal edilmiş olacak.”
* W. T. Whitney Jr., emekli pediatri uzmanı, Küba dayanışma eylemcisi ve Barış Gazileri üyesi.