Gökhan Harmandalıoğlu

DEVRİMİN GENERALİNİ KAYBETTİK..

Seni her daim sarsılmaz inancın ve kavganla hatırlayacağız..

Teslim bayrakları çekilirken bir bir: ‘TDKP’nin anahtarı benim’ haykırışınla hatırlayacağız..

12 Eylülün zindanlarında direnmenin, faşizmden hesap sormanın sembolü olarak hatırlayacağız..

Erdal Eren’e, idama gitmeden önce onur nişanesinin mesajını yollamanla hatırlayacağız..

THKO kurucularından Gökhan Harmandalıoğlu vefat etti..

Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) kurucularından Gökhan Harmandalıoğlu sürgünde vefat etti. Kanser tedavisi gören Harmandalıoğlu’nun cenazesi Türkiye’ye getirildi.

Almanya’nın Köln kentinde öldüğü açıklanan Harmandalıoğlu, bugün Kuşadası Cemevi’nde düzenlenecek törenin ardından toprağa verilecek.

“Gökhan Harmandalıoğlu’nun Dostları” imzasıyla yapılan açıklamada şunlar belirtildi:

“17 Ekim 1949 Hacıbektaş doğumlu olan Gökhan Harmandalıoğlu, 1968 yılında Gündem Gazetesi’nde gazeteciliğe başlar. Yeni Gün ve Barış gazetelerinde muhabirlik ve yazarlık yapar. Bir dönem Ahmed Arif’le aynı gazetede çalışırlar. İlk gençlik yıllarında TİP üyesidir. THKO’nun kurucu kadroları arasında yer alır. 12 Mart 1971 askeri darbesi sonrası tutuklanır. THKO davasında yargılanır. 1974 affıyla hapishanesinden çıktıktan sonra THKO Geçici Merkez Komitesi’nde yer alır. Ekim 1978’de gerçekleştirdikleri Konferans’la Türkiye Devrimci Komünist Partisi-İnşa Örgütü’nün Merkez Komite’sine seçilir. 2 Şubat 1980 tarihinde yapılan Kongre ile kuruluşunu ilan eden TDKP Merkez Komitesi üyesidir.

12 Eylül 1980 askeri faşist darbesi sonrasında Ankara’da gözaltına alınır. Yüz günü aşkın bir süre Derin Araştırma Laboratuvarı-DAL’da çok ağır işkencelere maruz kalır. Gördüğü işkenceler karşısında büyük bir direniş sergiler. İşkencecilerine ‘partinin anahtarı benim’ diye meydan okuyan bir devrimcidir Harmandalıoğlu.

Tasfiyeciliğin hakim olduğu yıllarda sonuna kadar değerlerine bağlı kalır, devrimcilikte ısrar eder. Bu süreçte örgütlü mücadelenin dışına düşmesi onu devrimci olmaktan ve devrimci kalmaktan asla alıkoymaz. Birikimli olduğu kadar üretken bir devrimcidir. Bilgisini, deneyimini kendine saklayan biri değildir. 1987 yılında tahliye olduktan sonra, 1988 yılında yurtdışına çıkar. Yılların deneyimi ve bilgisini tereddütsüz paylaşmayı seçer. En güzel özelliklerinden birisi de mütevazi bir devrimci olmasıdır. Yurtdışında insan hakları savunucusu olarak TÜDAY gibi kurumlarda çalışır. Kalemi güçlüdür. Ülke, Özgür Politika ve Gündem gazetelerinde yazar.

Harmandalıoğlu’nun ‘Kavga ve Sevda’ adlı kitabında şiirleri, Ahmed Arif ve Yılmaz Güney’le mahpusluk anıları yer alır. ‘Sığınakta Mektuplar’ adlı bir de romanı yayımlandı. 1994 yılında televizyon ve film yapımcılığına başlayan Harmandalıoğlu, Med TV’ye ‘Tarih Bilinci’ ve ‘Ütopya’ belgesellerini hazırladı. ‘Mozaik’, ‘Gökkuşağı’ programlarında yönetmenlik yaptı. Engels, Hikmet Kıvılcımlı, Deniz-Yusuf-İnan, İbrahim Kaypakkaya, Şirin ve Sinan Cemgil, Che ve Roza Luxemburg belgeselleri de Harmandalıoğlu’nun imzasını taşıyor. Türkiye Devrimci Hareketi’nin tarihine yönelik hazırladığı belgesellerde aynı zamanda TDH’nin yenilgisinin nedenlerine ilişkin anlatımlarda kendi özeleştirisi de yer alır. Bilgi ve deneyimini genç kuşaklara aktarma konusunda hep hassas ve cömert olmuş bir devrimciydi.

Uzun süredir kansere karşı mücadele eden Gökhan Harmandalıoğlu 18 Mart günü sürgünde yaşamını yitirdi. İsteği üzerine cenazesi Türkiye’ye gönderilen Harmandalıoğlu, bugün (20 Mart) Kuşadası Cemevi’nden son yolculuğuna uğurlanacak ve annesinin yanında toprağa verilecek. Aynı gün Avrupa’daki dostları, sevenleri Köln’de saat 17.00’de Mütze Plus’da buluşacak ve 1968 kuşağının öncülerinden, Denizlerin yoldaşı, THKO ve TDKP’nin kurucu kadrolarından, güzel insan devrimci Gökhan Harmandalıoğlu’yla vedalaşacaklar.”

gokhan harmandalıoglu

Görsel Gökhan Harmandalıoğlu’nun Niğde Cezaevi’ndeki yıllarına aittir. Gökhan ayaktaki sırada sağdan ikinci kişidir.