AKP’nin Gizli Ordusu SADAT; UluslararasI Suç Şebekesi
Türkiye’de sivil darbe gerçekleştiren Tayyip Erdoğan’ın şahsına bağlı güvenlik ve istihbarat ordusu SADAT’ın Türkiye ve Kürdistan’daki faaliyetlerinin yanı sıra uluslararası organizasyonu ürkütücü boyutlara ulaşmış durumdadır. Rus ordusundan emekli bir askerin belirttiklerine göre Rusya’nın BM Güvenlik Konseyine verdiği ve daha sonra tedbir koyarak geri çektirdiği Türkiye dosyasının büyük bir bölümü Erdoğan’ın ve kişisel ordusu olan SADAT isimli şirketin uluslararası gizli faaliyetlerini içeriyor. Türk devleti ve Tayyip Erdoğan SADAT isimli gizli örgütü üzerinden, Rusya, Çin ve AB ülkelerini terör tehditti ve şantajıyla istikrarsızlaştırma bu ülkeleri kendi politikalarına dahil etmeyi amaçlıyor.Kafkasya’daki Çetelerle İlişkiler
SADAT bünyesinde örgütlendirilen ve uluslararası operasyonlarda kullanılan yabancı uyrukluların büyük bir bölümü Kafkasyalı, El-Kaide ve DAİŞ çeteleridir. Bu kişiler Çeçenistan, Tacikistan, Kazakistan, Azerbaycan ve Rusya’dan devşirilip Türkiye üzerinden Suriye ve Irak’a gönderilen DAİŞ, El Nusra, Ahrar u Şam, Sultan Murat Tugayları isimleri verilen çete gruplarında savaştırılıyor. SADAT bu çete gruplarının eğitimi, silahlandırılması ile lojistik desteği faaliyetlerini üstleniyor. SADAT faaliyetleri kapsamında 2015 yılında Rusya’da Irak ve Suriye’deki savaşa katıldığı için 889 kişiye soruşturma açılırken, bunların % 25’i SADAT irtibatlı olduğu ortaya çıktı. Rusya’ya geri dönenlerden elde edilen bilgilerde Kafkasya kökenli çete elemanlarının çoğu Türkiye Pasaportu ile yolculuk yapmış. Bu kişilere pasaport teminini de yine SADAT ve Rusya’daki Türk konsoloslukları sağlamış. Rusya için görevlendirilmiş DAİŞ, El Nusra çete üyelerine Rusya’da sansasyonel eylemler yapma talimatı verilmiş.
SADAT birçok örgütle işbirliği içerisindedir. Kafkasya Emirliği olarak bilinen çete örgütü ile derin ilişkileri mevcuttur. SADAT’ta eğitim görüp Suriye’ye giden her Kafkasya Emirliği üyesi için örgüte silah ve para yardımı yapılıyor. Verilen silahlar örgütün Dağıstan Vilayeti koluna teslim edilirken, para ise örgütün şimdiki lideri konumunda olan Ebu Muhammed Kadari (Rüstem Asilderov)’ye bizzat veriliyor.
SADAT’ın Suriye’ye gönderdiği bir başka çete örgütü de Horasan Vilayetleri Örgütüdür. 28 Haziran 2016’daki İstanbul Atatürk Havalimanında yapılan bombalı saldırıyı, SADAT’ın eğittiği ve lojistik destek verdiği Horasan Vilayetleri Örgütüne bağlı çeteler gerçekleştirmişti. Rus istihbaratının bir raporunda, İstanbul’daki bombalı saldırının gerçekleştirildiği yer, saldırının biçimi ve saldırı da ölen yabancıların sayısının fazla oluşu MİT’in bu olayda aktif rol aldığını gösteriyor ifadelerine yer verildi.
DAİŞ ve El Nusra İle Ortak SADAT Kampları
Rusya’da ele geçirilen çete üyelerinin soruşturmalarında SADAT’ın Türkiye’de ve Suriye’de DAİŞ ve Cephet El Nusra ile ortak kullandığı üç eğitim kampına ilişkin bilgi ve belgelere ulaşıldığı belirtiliyor. Bu kamplardan biri Hatay’da diğeri Rakka’da, üçüncü kampında İdlib’de olduğu birçok kanaldan elde edilen bilgilerle teyit ediliyor. SADAT kendi eylemlerinde kullandığı kişileri ağırlıklı olarak İdlib’deki kamptan alıyor. Ayrıca İdlib’deki kampta kalanlar SADAT tarafından iki bin doların üzerinde maaş alıyor.
SADAT – UETD Ortaklığı
Tayyip Erdoğan’a bağlı, uluslararası suç üreten ve şiddeti mobilize eden bu şirketin bir başka korkunç yüzüne de değinen Emekli Ordu Mensubu: “SADAT’ın eğittiği ve DAİŞ-El Nusra içinde Suriye’de savaştırdığı birçok çete elemanını Türkiye pasaportu ile Türkiye konsoloslukları üzerinden Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, Macaristan, İsveç ve Avusturya’ya yerleştirdi.”
SADAT’ın Avrupa’dan çete elemanı devşirmesinde ve bu çetelerin Avrupa’ya yerleştirmesinde kullandığı bir yapı da UETD’dir. Avrupa Türk Demokrat Birliği (UETD) isimli Avrupa’nın birçok yerinde şubesi olan AKP’li dışında kimseyi barındırmayan görünürde bir STK olan bu kuruluş çok ciddi suçlara bulaşmıştır. DAİŞ, El Nusra içinde savaşmak üzere Suriye’ye gelen Avrupa vatandaşı olan çete elamanlarını Türkiye üzerinden Suriye’ye gönderen bu kuruluşun faaliyetleri Avrupa ülkelerinin istihbarat örgütleri tarafından yakından takip ediliyor. UETD’ye bağlı onlarca cami, kuran kursunda çete elamanları örgütlenerek Suriye’ye gönderiliyor. UETD isimli kuruluş Avrupa’da çok yönlü faaliyet içindedir. UETD, bir taraftan örgütlendiği alanlarda devşirdiği çete elemanlarını Türkiye’deki SADAT eğitim kamplarında eğitimini sağladıktan sonra Suriye’ye geçirerek Rojava Kürdistan’ın da Kürtlere karşı savaştırırken diğer taraftan Suriye ve Rojava’da savaşmış, deneyimli-tecrübeli çete elemanlarının Avrupa’ya geçişi ve konumlandırmasını yapıyor.
Rojava’da ölü ele geçirilen DAİŞ çetelerinin üzerinden ele geçirilen belgelerde de bu durum açıkça görülüyor. SADAT kamplarında eğitim görmüş çete elamanlarının fotoları, eğitim notları, zehir ve bomba yapılış tarifleri gibi birçok belge bulunuyor. Yine Avrupa’dan gelerek Halep’te DAİŞ içinde savaşan ve daha sonra ölü ele geçirilen bir çetenin üzerinde de UETD üyelik kartı çıkmıştı.
UETD isimli bu kuruluş, Avrupa ülkelerine gelen çete elamanlarını Türkiye konsolosluklarının sağladığı destekle Avrupa ülkelerine yerleştirirken patlayıcı malzeme, silah ve gerekli olan mühimmatı yine konsolosluklar ve UETD-AKP bağlantılı Türk şirketleri üzerinden Türkiye’den getiriyor. En son Belçika ve Fransa’da intihar saldırısı gerçekleştiren çete elamanlarının UETD-SADAT ve Türk konsolosluklarıyla ilişkileri istihbarat birimleri tarafından paylaşılan bilgiler arasında yer alıyor.
ABD ve AB’de Bombalar Patlayabilir
UETD içinde, belirtilen suç ağı içinde yer alan bir kaynağın verdiği çok önemli bir bilgi de, Almanya, Fransa ve ABD’nin Türkiye’ye yönelik politikası değişmezse, ABD, Fetullah Gülen’i Türkiye’ye teslim etmezse çok yakında bu devletlerde bombalar patlayacak bilgisi paylaşılıyor. Kaynak, bu kapsamda bir hazırlığın yapıldığını ve gerekli yerlerden talimat beklendiğini belirtiyor.
Hatırlandığı üzere, Tayyip Erdoğan’ın AB’yi PKK konusunda kendilerine destek vermemesi konusunda tehdit ettiğinde AB’nin merkezi Belçika’da intihar saldırısı gerçekleşmişti. Yine aynı tehditler çerçevesinde DAİŞ, Fransa ve ABD’de bombalı ve silahlı saldırılar gerçekleştirmişti. En son yine Fransa’da bombalar patlamıştı.
SADAT’ın Hedefinde Çin Var
Türk devleti SADAT üzerinden gerçekleştirdiği uluslararası terör operasyonlarını AB ülkeleri ve Rusya ile sınırlı tutmuyor. Bilgisine başvurduğumuz Rus ordusundan emekli üst düzey asker, Türk devletinin SADAT isimi terör organizasyonu üzerinden DAİŞ ve El Nusra gibi çete üyelerini Çin’e gönderdiği ve buralardan-bu çete örgütlerine eleman devşirdiğini aktarıyor. Emekli asker, Rusya gibi Çin devletinin de BM Güvenlik Konseyine SADAT’ın Uygur Türklerine ilişkin faaliyetlerini içeren bir dosyayı yakın bir zaman içinde sunacağını belirtiyor.
ÇİN – Uygur Çatışması SADAT Eliyle Derinleştirilecek
Wikileaks belgelerinde AKP’nin Uygur Türklerine dönük sahte pasaportlarla Suriye’ye savaşmaya götürüldüğü belgeleri açıklanmıştı. 2014’te Uygur üzerinden Malezya, Endonezya ve Tayland’a geçiş yapan çeteler Türk pasaportlarıyla yakalandı. Bu pasaportlar Çin’deki Türk konsoloslukları üzerinden ayarlanmıştı. 2015’te Şangay’da yakalanan ve basına pasaport çetesi olarak yansıyan 10 kişilik ekip de yine SADAT ile bağlantılı kişilerdi. Uygur bölgesinden Türkiye pasaportlarıyla gelip SADAT’ın İdlib’de bulunan Türkistan İslam Partisi ile beraber kullandığı bir başka kampta eğitilen Uygur Türklerinin sayısının en son elde edilen bilgilerde bini aştığı belirtiliyor. YPG kaynaklarından alınan bilgiler de, sayısı tam olarak belirtilmemiş, Uygur Türklerinden bazılarının Kobanê, Mınbic operasyonlarında ölü ele geçirildiği, bunların üzerlerinden elde edilen hafıza kartlarında DAİŞ içerisindeki Uygur Türklerinin kendi aralarında çektikleri fotoğrafların bulunduğu belirtiliyor. SADAT’ın Suriye ve Türkiye’deki kamplarında eğitilen ve DAİŞ, El Nusra içinde savaştırılan Uygur kökenli çete üyelerinin bir bölümü yine SADAT tarafından Çin’e ve Çin’in Uygur bölgesine gönderildi. Çin’e gönderilen çete üyelerinden tespit edilen bazıları Çin istihbaratı tarafından tutuklandı. Türkiye üzerinden Çin’e gönderilen çete üyelerinin sorgularında, Türkiye ve Suriye’de SADAT tarafından eğitilen çetelerin Uygur Türkleri içinde örgütlenerek Çin şehirlerinde terör eylemleri gerçekleştirecekleri bilgisi paylaşılırken silah, cephane ve bombalı saldırılarda kullanılacak patlayıcı malzemelerin bir kısmının Türkiye’den gelen gemilerin gizli bölümlerine gizlendiği ve bunların ele geçirildiği bildiriliyor. Türk devletinin, SADAT isimli uluslararasında faaliyet yürüten terör ordusuyla Çin-Uygur çatışmasını geliştirerek bölgede etkinliğini arttırmayı bu şekilde Çin’i istikrarsızlaştırmayı hedeflediği ifade ediliyor.
Vladimir Yordanov/Rusya/Çeviri:Berken Sipan