Bilişsel kapitalizmin çözücü etkisi

10520818_1504266539811241_7369103674048670548_n

Bilişsel kapitalizmin çözücü etkisi, geçmişle olan bağları da çözüyor elbette.
Taylorcu ve Fordist fabrikalarda da genç bedenlere ihtiyaç vardı çünkü beden gücüne olan gereksinim elzemdi.

Buradaki yaşlılık deneyim olarak işlemekteydi ve hala bu deneyime ihtiyaç vardı.Yaşlılar uzun zaman sürelerinde kullanılan makinalarda, uzun zamanlar kullanılan mallar üretiyorlardı.

Yaş faktörü burada deneyim bilgisi olarak işlemekte ve hiyerarşiyi sınıf içinde sınıflaşma olarak da kurmaktaydı.

Ustalık,şeflik vb. statüler gençten yaşlıya doğru daralarak ilerlerdi.  Postfordal kapitalizm, hem hız, hem çevrimsel, yani çok kısa sürelerde değişim gerektiren adaptasyon süreciyle ve aslolarak da bilginin asli üretim olduğu bir üretim bandı kurdu.

Burada bilginin hızla hayat bulması, hızlı kavrayış ve hızlı üretim anlamına gelmesiyle eski bilgiler işlevsizleşti.Artık yeni bir donanım ve kavrayş tarzına ayak uyduranlar üretimin ana gövdesini oluşturmakta.

Bu da deneyimin yaş ögesinden kayarak bilginin donanımı olarak yeni teknolojinin kullanımı anlamına gelmeye başladı. Tarihte ilkez iş bilgisi ve işletimi olarak genç nüfus yaşlıların önüne geçti.
Artık tarih geridekinin kurduğu değil geleceğin kurduğu bir mecraya akmakta.

Şirketler, şirketleşmiş olan bugünün devletlerini genç nüfus üretmesi için yaptırımlara zorluyor;genç nüfus üretmenin altını çizmek gerekir, çünkü eğitim de ev içi ilişkiler de bu genç nüfus üretiminin emrinde varlığını sürdürebilecek bir şekillenme içerisinde.

Başbakanın üç çocuk söylemi de bu minvalde düşünülmeli kanımca.Ki tam da burada patriyarka meselesi de yeniden şekillenmekte..”Yaş” egemenliğini yitiriyor ve kapitalizm büyük bir hızla hep “genç” kalmanın çarelerini arıyor; hem ürettiği malların kullanım süreleri hem de ürettim ve yeniden üretim araçlarının işevselliği olarak…