BM: Her 10 kız çocuğundan biri cinsel istismar kurbanı

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) yayınladığı dünya çapında çocuklara yönelik şiddetle ilgili rapora göre, küresel çapta 20 yaş altındaki 120 milyon kız çocuğu cinsel taciz veya tecavüze maruz kalmış durumda.

Bu sayı dünyadaki her 10 kız çocuğundan birinden biraz daha fazlasına denk geliyor.

UNICEF ayrıca, yalnızca 2012 yılında, büyük bölümü Latin Amerika ve Karayip ülkelerinden olmak üzere 95 bin çocuk ve gencin öldürüldüğünü açıkladı.

Örgüt, dünya çapında çocukların rutin olarak şiddete maruz kaldığını belirtiyor.

Belgede 190 ülkeyle ilgili veriler yer alıyor.

UNICEF Genel Müdürü Anthony Lake, çocuklara yönelik şiddetin ‘yaş, coğrafya, din, etnisite ve gelir grubu sınırlarının ötesine geçtiğini’ belirtti.

UNICEF’in raporuna göre iki ila 14 yaş arasındaki her 10 çocuktan altısı kendisine bakanlar tarafından düzenli biçimde fiziksel olarak cezalandırılıyor.

‘Mağdurlar istismarı bildirmekten korkuyor’

Raporda çocuklara yönelik şiddetin etkisinin son yıllarda daha fazla ortaya çıkarılıyor olsa da hala büyük ölçüde eksik beyan edildiği ve belgelendirilmediği aktarılıyor.

Rapor ayrıca bazı ülkelerde çocuklara yönelik şiddetin sosyal olarak kabul görmeye ve üstü kapalı olarak onaylanmaya devam ettiğini ve mağdurların istismarı bildirmekten çok korktuğunu da söylüyor.

UNICEF’in raporu, şimdiye kadar çocuklara yönelik şiddetle ilgili hazırlanmış en kapsamlı araştırma niteliğinde.

Bu arada Unicef Türkiye’nin söz konusu raporla ilgili yayınladığı basın bülteninde Türkiye’de çocuklara yöenlik şiddetin önlenmesi konusunda yapılanlarla ilgili şu bilgilere yer verildi:

“Türkiye’de çocuklar, STK’lar ve ilgili bakanlıklar Çocuğa Karşı Şiddeti Önleme Ulusal strateji taslak raporunun oluşturulmasında yer almışlardır. Buna ek olarak, devlet hizmetlerinde görev alan 425 profesyonel, çocuğa karşı şiddet vakalarına yerel seviyede müdahalede birlikte çalışmak için eğitilmişlerdir.”

“Ayrıca 10 çalıştay ile 30 şehirden, 182 STK’nın temsilcileri çocuğa karşı şiddete yönelik savunu çalışmaları yürütmek ve çocuğa karşı şiddete yönelik müdahaleleri sistematik bir şekilde izlemek için eğitilmişlerdir.”

“Söz konusu çabaların çocuklara yönelik şiddet vakalarının rapor edilmesinde bir artışa neden olması ve böylece mağdurların yeterli desteği almalarını ve adalete erişimden yararlanmalarını sağlaması beklenmektedir.”

‘Psikolojik şiddetin etkisi 40 yıl geçmiyor’

İngiltere’de yapılan bir araştırma, çocukken akranları tarafından psikolojik şiddete maruz kalan kişilerin, 40 yıl sonra bile bunun acısını çektiğine işaret ediyor.

King’s College’ta yapılan araştırma, çocuklara alaycı yaklaşım ve zorba tavırların etkisinin yıllarca sürdüğünü gösteriyor.

Araştırmada, çocukken psikolojik şiddet görenlerin, depresyon ve kaygıya eğilimlerinin arttığı gözlemlendi.

Ayrıca bu kişilerin 50’li yaşlarında hayat kalitelerinin akranlarına göre düşük olduğu ortaya kondu.

Söz konusu psikolojik şiddetle, akranlar arasındaki zorbaca, alaycı ve aşağılayıcı tavırlar kast ediliyor.

Psikolojik şiddet karşıtı örgütler, bu şekilde şiddete maruz kalan kişilerin uzun süreli bir desteğe ihtiyaç duyduğunu belirtiyor.

Araştırma yıllarca sürdü

Araştırma kapsamında 1958 yılında doğan 7,771 çocuk, 7 yaşından 50 yaşına kadar incelendi.

Çocuklar 7 ve 11 yaşındayken, aileleriyle görüşüldü. Çocukların akranları tarafından psikolojik şiddete uğrayıp uğramadığı soruldu.

Görüşülen çocukların yüzde 25’inin psikolojik şiddete maruz kaldığı, yüzde 15’inin ise sürekli psikolojik şiddet gördüğü ortaya çıktı.

Çocuklar büyüyüp 23 yaşına ve 50 yaşına geldiklerinde, araştırmacılarla yeniden görüştüler. Kendilerine psikoloji ve sağlık testleri yapıldı.

Yapılan testler, çocukken akranları tarafından zorbaca ve alaycı tavırlara maruz kalanların hem fiziksel hem de psikolojik sağlığının daha kötü, zihinsel yeteneklerinin de daha düşük olduğunu gösterdi.

Yine psikolojik şiddete maruz kalan kişilerde depresyona ve intihar düşüncesine daha sıklıkla rastlandı.

Ekonomik sonuçları da var

Araştırmada, bu kişilerin eğitime daha kısa süre devam ettikleri, işsizlik veya düşük maaş gibi sorunlar yaşadığı da belirtildi.

Ruhsal sağlıkları bozuk çocuklar ve gençlere yardım eden “Young Minds” (Genç Beyinler) adlı örgütten Lucie Russell, bu araştırmayla akranlar arası psikolojik şiddetin kalıcı etkilerinin ortaya konduğunu söyledi.

Russell, “Psikolojik şiddet, buna maruz kalan genç insanlar için travmatik ve üzücü sonuçlar doğuruyor. Bu araştırmayla ortaya konduğu gibi, uzun sürede ise psikolojik hasara sebep olabiliyor” diyor.

“Anti-Bullying Alliance” adlı örgüt de, akranlar arası psikolojik şiddetle mücadele eden kuruluşlardan biri. Bu örgütten Martha Evans ise araştırmayla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

“Aileler, bakıcılar, öğretmenler, çocuklar ve genç insanlarla birlikte, psikolojik şiddetin hoş görülmediği bir ortam yaratılmalı. Ve örneklerine rastladığımızda uygun ve hızlı bir yanıt vermeli, buna izin vermemeliyiz.”

Yine aynı konularda çalışan “BeatBullying” örgütünden Emma-Jane Cross ise, internet üzerinden psikolojik şiddet yoluyla tehlikenin daha da arttığını söyledi.

Bu konuda harekete geçilmesi gerektiğini belirten Cross, “Bu konu gelecek kuşakların başını ağrıtacak gibi görünüyor. Acil bir şekilde bu ülkede hem internette hem gerçek hayatta psikolojik şiddetin nasıl ele alındığını gözden geçirmeliyiz. Ve bu tür tacizlere maruz kalan çocukların psikolojik destek almasını sağlamalıyız” dedi.