Geleceği su ve gıda savaşları belirleyecek

Türkiye’nin suları üzerine 30 yıldır bilimsel çalışmalar yürüten Kesici’den ürküten uyarılar…

Her yıl 22 Mart’ta kutlanan ‘Dünya Su Günü’ nedeniyle bir açıklama yapan Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Erol Kesici, dinozorlar çağından beri aynı suyu içtiğimize dikkat çekerek, su iyi kullanmadığında kıtlık ve felaket geleceğinin unutulmaması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığına da değinen Kesici, “sorun suyun az olmasından çok, suyun yanlış yönetilmesindedir. Geleceğimizin de suyumuz kadar olacağı unutulmamalı” dedi.

EROL KESİCİ 30 YILDIR TÜRKİYE'NİN GÖLLERİNDE BİLİMSEL ÇALIŞMALAR YÜRÜTÜYOR

Erol Kesici, 30 yıldır Türkiye’nin göllerinde bilimsel çalışmalar yürütüyor

BİLİMİNSANINDAN ZOR SORU: ‘SUYU KUTLAMALI MI YOKSA ANMALI MIYIZ?’

22 Mart’ta kutlanan Dünya Su Günü’nde, suyun kutlanması mı yoksa anılması mı gerektiği sorusuna yanıt arayan SDÜ Eğirdir Su Ürünleri Fakültesi Öğr. Üy. Yard. Doç. Dr. Erol Kesici, hava, su ve toprağı kötü kullandığımızın altını çizerek,“insanlar bu değerleri kendilerine ait bir mal gibi görüyor. Ancak dünyada her on kişiden biri sağlıklı içme suyuna erişebiliyor. Hatalı kullanımlar nedeniyle suyumuz çürüdü, suyumuz kuruyor. Dünyaya 200 milyon yıl hâkim olan dinozorların içtiği suları içmekte olduğumuz unutulmamalı”görüşünü dile getirdi.

‘İNSANIN YÜZDE 70’İ, BALIĞIN YÜZDE 75’İ SU’

İnsan vücudunun yüzde 70’inin sudan oluştuğuna işaret eden Kesici, “koyun ve balığın yüzde 65 ila 75’i, elmanın yüzde 85’i, domatesin yüzde 95’i sütün yüzde 80-90’ı su. Suyun ne kadar temiz ise yiyip içtiklerin de o kadar temiz, yaşamın o kadar sağlıklıdır” dedi.

‘TÜRKİYE GÖZ GÖRE GÖRE SU KAYNAKLARINI ÇÜRÜTÜYOR’

Günümüzün petrol ve elektronik çağı değil, su ve gıda çağı olduğunun altını çizen Kesici, önümüzde yıllarda dünyayı su ve gıda savaşlarının beklediği uyarısında bulundu. Türkiye’nin coğrafi zenginliğine rağmen göz göre göre su ve gıda kaynaklarını çürüttüğüne dikkat çeken Kesici, “ne yazık ki bazı insanlar bize bırakılan mirası bozarak – tüketmektedir. Neden atıklar su kaynaklarına akıtılır? Bazıları para kazanırken, bazıları da bu güvencesiz gıdalara para ödeyerek sağlığını kaybetmekte” diye konuştu.

Isparta'da inşası devam eden Kasımlar Barajı'nın şantiyesinden Köprüçay ırmağına dökülen beton atıkları

Isparta’da inşası devam eden Kasımlar Barajı’nın şantiyesinden Köprüçay Irmağı’na dökülen beton atıkları

‘TARIMDA KULLANILAN KİRLİ SU VERİM KAYBINA YOL AÇIYOR’

Ülkemizde suyun yüzde 70’inin tarımda kullanıldığına da değinen Kesici, vahşi sulamadan ve tarımda kullanılan kimyasallardan kaynaklı kirliliğin sularda mavi-yeşil alg artışına neden olduğunu belirterek, kirli su ile yapılan tarımın verim kaybına yol açtığını dile getirdi.

YÖNETİCİLER ÇÖZÜM ÜRETMEK YERİNE ALINGANLIK YAPIYOR

Çevre kirliliğine yönelik yöneticilerin yanlış bir algı içinde olduklarına da değinen Kesici, “yöneticiler her şeyin kendi dönemlerinde olduğu algısıyla savunmaya geçiyorlar. Güç, zaman ve enerjilerini bununla harcıyorlar. Oysa sorun da çözümü de belli. Korumaya yönelik yasalar çıkarılmış ancak uygulanmamış, uygulanamamış. Hala su üzerinden siyaset yapılıyor. Ancak alt yapı yetersizliği nedeniyle şehir şebekelerinde yüzde 20 oranında su kaybı yaşanıyor” dedi.

‘ŞİŞE SUYUNA ÖDENEN PARAYLA MUSLUKLARDAN SAĞLIKLI SU AKABİLİR’

Günlük yaşamda en çok satın alınan ürünlerin başında gelen suyun sağlık açısından en güvenilir olanının fabrikalarda şişelenen değil, musluklardan akan sular olması gerektiğinin de altını çizen Kesici, “Bu sistemin kurulması çok zor değildir. Şişelenmiş suya ödenen parayla, alt yapısı ve arıtma üniteleriyle çeşmeden akan sular daha güvenilir ve temiz olabilir. Bu konuda suçlu aramak yerine bilinen çözüm yollarını uygulamak gerekiyor” görüşünü dile getirdi.

EĞİRDİR GÖLÜEğirdir Gölü
Etken alg türü Nodularia spumigena oluşumuGÖLÜN BU UYARISINI DİKATE ALMAK ZorundayızEtken alg türü Nodularia spumigena oluşumu
KURUYAN AKŞEHİR GÖLÜKuruyan Akşehir Gölü
Bafa Gölü araştırmaları 05.06.2011-

Bafa Gölü Araştırmaları-Sularımız kurumakta

‘ORTA ASYA’DAN SUSUZLUKTAN GELDİK, ŞİMDİ NEREYE GİDECEĞİZ?’

Türkiye’nin 5. büyük doğal gölü olan Konya’daki Akşehir Gölü’nün de 386 kilometrekare olan maksimum su alanının, bilinçsiz kullanım sonucu kuruduğunu anlatan Kesici, Akşehir Gölü’nün bugün bir su birikintisine dönüştüğüne işaret ederek, “Türkiye’de son kırk yılda 40’tan fazla gölümüzü kuruttuk. Van Gölü’nün üç katı kadar sulak alanımız da yok oldu. Geleceğimizin de suyumuz kadar olacağı unutulmamalı. Eşmekayalı Mehmet Amca, ‘Bir memleketin suyu olmazsa o memleket olmaz. Buraya baraj yapacağız diye ellemeselerdi suyumuz duracaktı. Şimdi su bitti. Bu gidişle hayat da biter. Orta Asya’dan susuzluktan gelmişiz diye okutuldu. Şimdi gene susuz kaldık. Nereye gideceğiz bilmiyorum’ sözleriyle durumu özetliyor” diye konuştu.

Yusuf Yavuz