Devrimci Komünistlerin Birliği

Panel Moderatör Zuhal Dargı Göktepenin Açılış konuşması ile başladı..
Bir Gemici Türküsü Rüzgâr, yıldızlar ve su. Bir Afrika rüyasının uykusu düşmüş dalgalara. Işıltılı, kara bir yelken gibi ince direğinde geminin. Geçmekteyiz içinden bir sayısız bir uçsuz bucaksız yıldızlar âleminin. Yıldızlar rüzgâr ve su. Başüstünde bir gemici korosu, su gibi, rüzgâr gibi, yıldızlar gibi bir türkü söylüyor, yıldızlar gibi rüzgâr gibi su gibi bir türkü.

Bu türkü diyor ki, “Korkumuz yok! İnmedi bir gün bile gözlerimize bir kış akşamı gibi karanlığı korkunun.” Bu türkü diyor ki, “Bir gülüşün ateşiyle yakmasını biliriz ölümün önünde sigaramızı.” Bu türkü diyor ki, “Çizmişiz rotamızı dostların alkışlarıyla değil gıcırtısıyla düşmanın dişlerinin.” Bu türkü diyor ki, “Dövüşmek..” Bu türkü diyor ki, “Işıklı büyük ışıklı geniş ve sınırsız bir limana dümen suyumuzda sürüklemek denizi..” Bu türkü diyor ki, “Yıldızlar rüzgâr ve su…” Başüstünde bir gemici korosu bir türkü söylüyor; yıldızlar gibi rüzgâr gibi, su gibi bir türkü..diyerek büyük ustaya Nazım’a selamlarımızla başlamak istedim söze..

Yüreğimizin derinliklerine kök salmış bir çınardır bizim kavgamız..Yatağına sığmadan akan bir ırmaktır bu sevda ve dilimizde o bitmeyen bir türkü.. Denizlerin ,Yusufların ,Hüseyinlerin bileklerine kelepçe vurulduğunda Mahirin o dağ gibi yüreğine tarifi imkansız sızılar düşerken ,bağrına hançer oldu boyunlarına yağlanan urgan, ölüme sayılan günler özgürlüğe sayılsın diye düştü yola Mahir bastı tetiğe..

Evet dostlar yoldaşlar ;Mahirler özgür bir gelecek için devrimci değerlerin ,onurun ,yoldaşça dayanışmanın inancın simgesi değil miydi bizler için. Denizler ‘’Kahrolsun Emperyalizm Yaşasın Marksizm Leninizmin yüce ideolojisi diye haykırırken darağacında bir umut olmadı mı bizlere ..İbrahim Diyarbekir zindanlarında ser verip sır vermemenin onurlu direnişin mirasını bırakmadı mı hepimize..71 lere dönüp baktığımızda inanılmaz bir dayanışma ruhu olduğunu görüyoruz.Birlikte ortak eylemler yapıldığını, hatta birbirleri uğruna ölebilen devrimciler ..

Herkesi etkileyen ama bir türlü kendi hikayemize dahil edemediğimiz bir dayanışma,kanla, canla örülen o sımsıkı ,sımsıcak bir bağ.. çıkarsız ,hesapsız bir birliktelik.. Onlar inandıkları değerler uğruna ölümü göze alarak mücadele etmenin devrimci dayanışmanın, yoldaşlığın manifestosunu yazdılar. peki ya bizler ‘’ o birbiri için ölmeyi bilmek’’ jestini birbirimizi öldürmeye nasıl çevirdik.? Bir zamanlar birilerinin başardığını ,yani aynı yolu birbirimize dayanışarak yürümeyi bizler bunu neden başaramadık.. Onların hikayesinde hala öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki? bu nedenle diyoruz ki gün bilincimizi yüreğimizi devrimci komünist onurumuzu birleştirme günüdür.gün fedakarlık ,irade,ve kararlılık günüdür ..
Merhaba yoldaşlar ,dostlar, arkadaşlar.!. Panelimizin konusu komünistlerin ,Marksist Leninistlerin birlik sorunu. Panelin temel amacı ise ülkemizdeki sosyalist hareketlerinin daha gerçekçi bir görünümünü ortaya koyabilmek… Birlik hangi ihtiyaçların sonucu olarak doğmuştur ,birlik konusundaki girişimler ve başarısızlık nedenleri, siyasi yapıların birlik sorununa nasıl baktığı, birlik üzerine düşüncelerin tartışıldığı, birlik oluşumunun asgari temelleri üzerine söyleşeceğimiz bir panel olacak .

Elbette burada tüm siyasi yapıların tamamı ,bütün proleter devrimcilerin hepsi bizimle birlikte bulunmuyor ama yine de bugün burada bu iki siyasi yapıyı temsilen ilk adımı atmış oluyoruz ve devamlılığı olan/olması gereken bir tartışma yetkinleşme süreci olarak değerlendiriyoruz ..bu girişimi olumlayan umut besleyenler olabileceği gibi ,yine bir çokları kızacak ,öfkelenecek ve rahatsız olacak ancak birilerinin bu işi yapması gerekiyordu. .ve biz bu yolda ilk adımı atmış olmanın onurunu taşıyoruz..Çünkü mesele devrim yapmak değil de salt direnmek ve devrimcilik yapmak ise, onu 40 yıldır yapıyoruz zaten.. Yoldaşlar… Gezi kalkışması ile çok daha geniş kitlelerin sokağa indiren mücadelenin koşulları; kendisini komünist diye tanımlayan siyasi yapıların, tek tek bireylerin önüne, her zamankinden çok daha derin ve acil bir biçimde, Marksist-Leninistlerin birliği görevini koyuyor,.

Komünist Hareketin tarihine baktığımızda komünistlerin birliği sorununun çözülemediğini ,bu çağrıların yıllardır yapılmasına rağmen, bir karşılığını bulamadığını görüyoruz. .Birbirlerinden ayrı duran tüm komünist yapıların ,buna dair şu yada bu benzer biçimde söylemleri ve girişimleri olsa da Marksist Leninist birlik bu güne kadar aşılamayan bir dizi hata ve zaafların sonucu gerçekleşememiştir. Marksist-Leninist birlik deneyleri ya benmerkezci sekter yaklaşımların ya da reformist tasfiyeci faaliyetlerin yıkıcı tahribatları sonucu, olması gereken noktaya ulaştırılamamıştır Bu anlamda Gezi halk kalkışması ile başlayan süreci iyi okumak gerek.

Söz konusu kalkışma süreci anlık toplumsal patlama olarak çıktı Egemen sınıfların çok farklı saldırılarına karşılık halk kitlelerinin kendiliğinden gelişen tepkisinin kontrolden çıkarak sistem için tehlikeli bir pozisyon alabilme olasılığını gördük .Ancak devrimci dinamiklerin öncülük konusundaki yetersizlikleri yetmezlikleri nedeniyle ve planlı ve örgütlü bir yapıya kavuşturulmadığından etki gücü bir süre sonra kırıldı.dağıldı.bu bakımdan devrimci ve komünist güçlerin mevcut gelişmeleri çok iyi okuyarak gerekli örgütsel ve politik dersler çıkarması gerekiyor.

Eğer bunu anlamazsak, birliğin kurulması için doğru mücadeleyi yürütemeyiz.evet sorunlar ve görevler ağır..üstesinden gelmek ise tüm komünistlerin ortaklaşa çabasından geçiyor .bugün için dışımızda duran tüm komünist dinamikleri bu sürece katılmaya omuz vermeye davet ediyoruz.Gelin komünist hareketin ve sosyalizmin genel çıkarlarını ,özel hatta bencil dar örgüt çıkarlarının üstünde tutarak ilkeli birlikteliklerin sağlanması yolunda ileriye doğru dev adımlar atalım Ağır sorunlar ve tarihsel öneme sahip görevler bizleri bekliyor çünkü..