Nükleer Silahlara ve Santrallere Hayır
Akkuyu ÇED raporu onaylandı.
Akkuyu (NGS) AŞ Genel Müdür Yardımcısı Rauf Kasumov, Akkuyu’da Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Raporu onaylanmadan ve inşaat lisansı alınmadan santral inşaatının başlamasının söz konusu olmadığını söylemişti.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Akkuyu Nükleer Santrali için hazırlanan ÇED raporunu onayladı. Çed raporu, Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin’in Ankara ziyaretine saatler kala onaylandı.
Herşey bitti mi?
Nükleer santral inşaatına başlanması için ÇED için verilecek ‘pozitif’ karar yeterli değildir. Uluslararası kural ve izinlerin yanı sıra Türkiye’nin ilgili kurumları tarafından da uygulanan izin ve denetim süreci söz konusudur. Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nde inşaata başlanması için asıl olarak alınması gereken inşaat lisansıdır.
Nükleer santrale hayır! Geleceğimizin ipotek altına alınmasına hayır!Bugün saat 12:30 da Çamlıbel Akkuyu NGS nin önünde basın açıklaması yapılacaktır.katılım önemlidir
Mersin Halkına Duyuru !!!!
Akkuyu Nükleer Santralinin yapımının engellenmesi geçmişte başarılmıştır.Bugün de yapımı bizler tarafından engellenecektir.Bizlere rağmen Akkuyu da nükleer santral kurulamaz.
Bugün saat 12:30 da Çamlıbel Akkuyu NGS nin önünde yapacağımız basın açıklamasına katılım önemlidir.
halkın canının bu kadar da ucuz olmadığını göstermek için kendi şehirlerimizde yapılan eylemlere Katılım.
MERSİN NÜKLEER KARŞITI PLATFORM
BASINA VE KAMUOYUNA
1 Aralık 2014 Pazartesi günü yani dün, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin’in Ankara ziyaretine saatler kala onayladı.
ÇED raporuyla ilgili 10 Kasım 2014 tarihinde Mersin NKP bileşenleri olarak sunduğumuz binlerce dilekçeye ve ulusal ölçekte binlerce yurttaşın sivil toplum örgütlerinin bakanlığa sunduğu itiraz dilekçelerine rağmen ÇED onaylanmıştır.
ÇED Yönetmeliğinin 14. maddesinin 1. bendine göre halkın görüş ve önerilerini almak üzere görüşe açıldığı iddia edilen bu süreç yetkililer tarafından işletilmemiştir.
Demokrasi bir tanımlamaya göre hesap sorabilmek ve hesap verebilmektir. Bizler yaşam alalarımızı yaşam hakkımızı savunan yurttaşlar olarak hükümetin Nükleer Santral kurma macerasına dilekçelerimizle sorduk;
* ÇED Raporu’nda atıkların nerede tutulacağı; nasıl taşınacağı ve devamında da bu sürecin güvenliliğinin nasıl karşılanacağını,
* Atık depolama stratejisinin nasıl görüleceğini,
* Nükleer atıkların depolanması, taşınması ve devreden çıkartılması süreçlerindeki çevresel riskleri ve bunlara karşı alınacak önlemleri,
* Dünyanın vazgeçtiği Nükleer enerjinin alternatifsiz bir çözüm olarak dayatılmasına karşın, ülkemizde birçok yenilebilir enerji kaynağı mevcutken bu alternatiflerin neden tüm dünya ülkeleri gibi kullanılmadığını,
*Olası bir kaza sonrası güvenlik standartlarının ne şekilde uygulanacağı, kaza sonrası olası riskler ve bu risklere karşı çözüm mekanizmalarının neler olduğunu,
Sorduk ancak yine cevap alamadık.
Bir sır gibi saklanarak nükleer santral projesi halkımıza dayatılmaktadır.
Bizler hesap sorarken birileri hesap vermekten demokrasiden kaçarak gerçek yüzlerini açığa çıkarmaktadır.
ÇED raporu oldu bittiye getirilerek geleceğimiz ipotek altına alınmaya çalışılmaktadır.
Hukuksuz ve haksız ÇED karar sürecine karşı her platformda mücadelemizi güçlendirerek devam ettireceğiz.
Bu rapora yaptığımız itirazları yargı sürecine taşıyarak bu projenin iptal edilmesi yönündeki haklı mücadelemizi açacağımız davalarla devam ettireceğiz.
Bilimin ve aklın yolundan sapanlar şunu bilmelidir hesap verecekleri an gelecektir.
Bizler biliyoruz ki Ülkemizin nükleer santrale ihtiyacı yok.
Canlı yaşamı için son derece kirli olan, güvenli olmayan, pahalı olan dışa bağımlı bu enerji yatırımından biran önce vazgeçilmelidir.
Enerji politikamız enerji kaynaklarımız yeniden sorgulanarak İnsan odaklı doğa odaklı projeler üretilmelidir.
İnsanca yaşanılabilir bir dünya için bu projeden vazgeçilinceye kadar mücadelemize her alanda olduğu gibi hukuksal alanda da devam ederek sürdüreceğiz.
Nükleer Santrale geçit yok.
Ölüm saçan Nükleer santralleri istemiyoruz.
Çernobil, Fukuşima HAYIR DEMEK İÇİN YETER!
Mersin Nükleer Karşıtı Platform