Kırım, Ukrayna ve İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcı

Kırım, Ukrayna ve İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcı

Bu yılki 1 Eylül, Nazi Almanyası’nın Polonya’ya saldırısının tam 75. yıldönümüdür. Bu tarih, 1939-1945 yılları İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcı günü sayılır.

İnsanlık tarihindeki en korkunç savaş olan İkinci Dünya Savaşı tahminlere göre 55-57 milyon insanın canına mal oldu. Bu savaşta ölü sayısına dair kesin bir bilgi hala yoktur. Bu savaş milyonlarca insanın ömrünü mahvetmiş, devlet sınırlarını yeniden çizmiş, iyilik ve kötülük ile ilgili mevcut olan algıları kökünden değiştirmiş oldu. Savaşa katılan 62 ülkede o dönemde Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 80’i yaşamaktaydı.

Dünya çapındaki bu felaketin tam tarihi şimdiye kadar yazılmamıştır. En çok şaşırtan şey ise o büyük savaşın bitmesinin hemen ardından onun sebepleri, yaşanan olaylar ve sonuçlarının çarpıtılmaya başlanmasıdır.

Bugün Baltık ülkeleri ve Ukrayna’da Nazi polis örgütü olan SS askerleri açık açık askeri geçitler yapıyorlar. Ukrayna’lı neonaziler Ukrayna yönetiminde yüksek mevkilerde bulunuyorlar. Avrupa bütün bunlara ısrarla gözünü kapıyor.

Ve Nazizm’in yenilgiye uğratılmasında en büyük rolü 1944 yılında açılmış ‘ikinci cephe’ ve Anglosakson silahının oynadığı iddia ediliyor. Bu arada ABD’den yapılan konuyla ilgili iddialara göre Amerikan ordu birlikleri Pasifik Cephesi’nde başarıya ulaşmasaydı bu savaşta zafer olmayacaktı.

Müttefiklerin zafere bulundukları katkıya gelince kim kimden daha çok şey yaptı diye soru sormak hakaret edici, çünkü savaş yıllarında çok sayıda Anti-Hitler koalisyonu askeri hayatını kaybetmiştir. Ama yine de Kızıl Ordu askerlerinin 1941-1945 yıllarında Doğu Cephesi’nde 607 faşist ve Almanya’nın müttefiki olan bölüğü yok ettiğini hatırlatmakta fayda var. Batı Cephesi ve Akdeniz’de ise müttefikler Nazi Almanyası’nın 176 askeri birliğini yendi.

Otorite sahibi Rus tarihçi prof. Rudolf Pihoya, İkinci Dünya Savaşının derslerinin unutulmaması gerektiğine vurgu yaparak şunu söyledi:

‘İkinci Dünya Savaşı tarihindeki en korkunç şey, onun sonuçlarının boyutlarına önem verilmemiş ve ülkelerin sadece kendi anlık çıkarları uğruna hareket etmiş olmasıdır. Bir yandan devlet çapındaki kendini beğenmişlik duygusu öbür yandan da devlet yönetiminde karar alımında bilgeliğin eksikliği İkinci Dünya Savaşı isimli bir felakete yol açtı. Bu savaşın hem Avrupa hem de Dünya için günümüzde de hissedilmeye devam eden korkunç sonuçları vardı’.

Tabii ki İkinci Dünya Savaşı’nın tek bir sebebi yoktur. Ama yine de İngiltere ve Fransa’nın önce Hitler’in Versailles Antlaşması’nı ihlal etmesine razı olup 1938 Münih Antlaşmasının imzalanması sonucunda müttefiki olan Çekoslovakya’nın Sudet bölgesini Almanya’ya verdiğini unutmamak lazım. Hem de bütün bunlar bu aralar Batılı medya kuruluşlarının çok bahsettiği Sovyet-Alman Molotov-Ribbentrop Paktı’nın imzalanmasından (1939 Ağustos ayı) çok önce yaşanmıştı.

Bu yılki Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasıyla 1938 yılındaki Avusturya’nın ilhakını bir tutanlar da tarihi olguları kasten çarpıtıyorlardır. 300 binlik Alman ordusu 12 Mart 1938 tarihinde Avusturya’yı işgal etmişti. 13 Mart’ta Avusturya, Almanya topraklarının parçası ilan edilmişti. Ve binlerce Avusturyalı’nın konsantrasyon kamplarında bulunduğu sadece 10 Nisan’da ‘ilhak referandumu’ düzenlenmişti.

Rusya ise Kırım’a askerlerini göndermedi. Son 23 yıl boyunca 16 bin Rus asker Ukrayna ile imzalanan devletlerarası anlaşmaların koşulları gereğince Kırım’da bulunuyordu. Kırım, yüzyıllar boyunca Rusya’ya aitti, yarımadanın nüfusunun çoğu Ruslardır. Kendi vatanı olarak Rusya’yı görüyorlar. Kırım’ın Ukrayna’ya verilme kararı alındığında yarımada sakinlerinin konuyla ilgili görüşünü kimse sormamış, referandum yapılmamıştı. 2014 yılının Mart ayında Kırım’da nihayet referandum düzenlendiğinde sakinlerin yüzde 90’ından fazlası Kırım’ın Rusya’ya katılma lehinde oy vermiştir.

İkinci Dünya Savaşı’nın dersleri insanların aklında kalmalıdır. En önemlisi, gerçeğin anlık siyasi çıkarlar ve kendini beğenmişlik duygusu uğruna çarpıtılmaması gerektiğini unutmamak lazım.