BLACKWATER, PYD Saflarında Savaşıyor..

Posted by On Kasım 05, 2014 0 Comment

Batılı kaynaklar, hava ve kara harekatı için istihbari bilgi sağlamak üzere eski adı Blackwater olan Academi’den bir grup personelin Kobani’deki PYD saflarına katıldığını iddia ediyor.

Özellikle Irak işgali sırasında çok sayıda işkence ve sivilin vahşice öldürülmesinden sorumlu tutulan Blackwater timleri bu dönemde de PYD saflarında IŞİD’e karşı savaşıyor. Askeri danışmanlık, ağır silah eğitimi gibi profesyonel destek hizmeti sunma şeklinde takdim edilen Blackwater’in Kobani’deki misyonu, PYD-PKK’nın hem Türkiye’ye hem de Barzani-Peşmerge’ye karşı tehdit dozunun neden giderek yükseldiğinin işaretlerinden biri sayılabilir.
ABD, Türkiye’yi Kobani’de PYD Kanton devletini muhafaza ve müdafaa için lejyoner olarak cepheye sürmek üzere planlar yaparken Blackwater de Irak’ta edindiği tecrübeleri Suriye’de sahaya taşımaya başlamış bile.
Peşmerge’den önce Academi/Blackwater
Batılı kaynaklar, hava ve kara harekatı için istihbari bilgi sağlamak üzere eski adı Blackwater olan Academi’den bir grup personelin Kobani’deki PYD saflarına katıldığını öne sürüyor. Kobani’ne ABD ’nin hava yardımının ardından gözler şehre dışarıdan gelecek askeri insan gücüne ve peşmergelere çevrildi. Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, “Henüz peşmergeler geçmedi” açıklaması yaparkenTürkiye ’den de kara operasyonu istendiğini belirtti.
Peki ama iki haftadır Kobani’de kimler savaşıyor? ABD’yle istihbarat paylaşımını sağlayanlar kim?
ABD’nin 2003’teki Irak’ı işgalinde kara harekatının başlamasından önce harekata zemin hazırlayan istihbari bilgileri sağlayan ve ABD’de özel statüde bulunan, eski askerlerin kurduğu Academi, ya da bütün dünyanın bildiği ismiyle Blackwater grubunun etkilerini Kobani’de de görüyoruz.
2011’de isim değişikliği ve yeniden yapılanma ile Academi adını alan Blackwater, Erik Prince tarafından kurulmuştu. Irak’ta çok sayıda sivilin ölümüne karıştıkları için şirketi yeniden yapılandırma kararı alan ve düşük profil çizmeyi tercih eden Eric Prince önce Xe adını kullandı. 2011 Aralık ayında da Yunan filozof Plato’nun Akademi’sine atıfla yeni ismini aldı.
Batılı kaynaklardan alınan bilgilere göre, Kobani’de çatışmaların başlaması ile birlikte bölgeden hava ve kara harekatı için istihbari bilgi sağlamak üzere Academi’den bir grup personel PYD saflarına katıldı. Takriben, beş haftadır devam eden çatışmalarda, içeriye yapılan silah yardımını da Academi grubundan personelin gerçekleştirdiği belirtildi. Yine, Mesut Barzani tarafından gönderilen askeri teçhizatın PYD’ye ulaştırılmasında ve kullanılmasında bu özel statüdeki askerlerin görev aldığı edinilen bilgiler arasında.
IŞİD’in Irak ve Suriye işgalinin başlaması üzerine Amerika, bu coğrafyada daha önce kullandığı Academi ya da Blackwater grubunu gözle görülmese de küçük gruplar halinde yerleştirmeye başladı. Irak’ta peşmergeye, Suriye’de de PYD’ye askeri eğitim ve teknik silah kullanımı alanlarında danışmanlık vermeye başlandı.ABD’nin önceki gece başlattığı havadan indirme operasyonunda yarı otomatik ve otomatik silahlar Kobani’ye indirildi. Barzani’nin tırlarında birkaç hafta önce gidenler arasındaysa daha teknik silahlar, uçaksavar, doçkalar ve havan toplarının bulunduğu belirtiliyor.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun “Peşmerge’nin geçişine yardım ediyoruz” cümlesini yorumlayan batılı kaynaklar aslında bir koridor açılmayacağı görüşünde. Peşmergenin, dolaylı yollardan bölgeye ulaştırılacağı, yapılan yardımların ağırlıklı olarak havadan ve insani yardım tırları arasında gidebileceği de belirtiliyor.

ABD’nin Ortadoğu ile ilgili üst düzey komutanlarından biri Cumartesi günü Suriye’ye gizli bir ziyaret gerçekleştirerek IŞİD’e karşı savaşan Arap, Kürt ve diğer yerel savaşçılar arasında kurulmaya çalışılan uyumlu ittifakı birinci elden teftiş etti.

ABD Ordusu generallerinden, CENTCOM komutanı Orgeneral Joseph Votel, ABD’nin 2014 yılından bu yana Irak ve Şam İslam Devleti’ne (IŞİD) karşı yürüttüğü askeri kampanya boyunca Suriye’yi ziyaret eden en kıdemli askeri yetkili oldu. General Votel Suriye’ye hava yoluyla geldi ve burada yaklaşık 11 saat geçirdi. Suriyeli Arap savaşçıları eğiten ABD askeri danışmanları ile bir araya gelen Votel, Suriye Demokratik Güçleri (QSD) liderleriyle de görüştü.

Votel’e Irak’tan hava yoluyla gerçekleşen bu ziyarette eşlik eden küçük bir grup gazeteci, ziyaret ile ilgili haberleri güvenlik gerekçesiyle, ancak Votel Suriye’den ayrıldıktan sonra ajanslara geçebildiler. Votel, Suriyeli Arap savaşçılara basit askeri teknikler eğitimi veren Amerikalı askeri danışmanlar için bir ABD kampı olarak kullanılan ve buğday tarlalarıyla çevrili tozlu bir karakola iniş yaptı.

Burada, kendisiyle birlikte seyahat eden gazetecilerden ayrılan Votel kampa dönmeden önce Suriye’de bir çok gizli bölgeyi ziyaret etti. Askeri kaynaklardan edinilen bilgilere göre Votel’in gizlice ziyaret ettiği bölgeler arasında Kobanê’de bulunuyor. Votel’in bu ziyareti kısa bir süre içerisinde başlayacak Menbiç operasyonu ile sonrasındaki ana hedef olan Rakka’nın IŞİD’in elinden kurtarılması operasyonu için hazırlıkların son aşamaya geldiğinin bir göstergesi olarak kabul edildi.

10610808_g.jpg

Votel’in Suriye’ye hava seyahati, Suriye’de yaklaşık 200 askeri danışmanı görevlendirmesine rağmen muhabere birliği bulundurmayan ABD güçleri tarafından gündüz vakti gerçekleştirilen ilk ziyaret.Votel’in bu seyahatte hangi hava araçlarını kullandığının, tam olarak nerelerin ziyaret edildiğinin medyaya paylaşılması, gezi öncesi gazetecilere tebliğ edilen askeri kurallar gereği yasaklanmış durumda.

Çoğu Amerikalı 8 bin yabancı asker PYD’ye katıldı!

1455246900545

PKK’nın arkasındaki küresel güç kendisini gizlemedi. ABD ile örgüt arasındaki  bağ, Suriye’de deşifre edildi. Türkiye’nin “PKK ile PYD terör örgütüdür” açıklamalarını dikkate almayan Beyaz Saray, PKK’nın Suriye kolu PYD’ye her türlü desteği verdi. ABD silahları, havadan ve karadan PYD güçlerine gitti.

YABANCI KESKİN NİŞANCILAR!
Barack Obama’nın DAEŞ ile Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk, Kobani’ye giderek, kendisini Rojava Ordusu Komutanı olarak tanıtan PKK’lı Polat Can ile bir araya geldi. PKK’lı Can’ın elinden plaket alan McGurk objektiflere gülümsedi.  Gözler PKK’nın Suriye’deki askeri kanadı PYD’ye çevrildi. PYD’nin içinde 8 bin yabancı askerin olduğu tespit edildi. Bu askerlerin çoğunun ABD uyruklu ve ABD ordusunda görev almış kişilerden oluştuğu kaydedildi. Çoğu ABD’li olmak üzere, İngiliz, Fransız ve İsrailli askerlerin, PYD-PKK ya silah eğitimi verdiği öğrenildi.

PYD güçlerine katılan yabancı askerlerin çoğunun ABD, Belçika, Fransa, Almanya ve İsrail uyruklu oldukları belirtiliyor.
1455246682018

 

ABD, Rusya ve PYD’nin üs işbirliği-ABD’nin Haseke’de, Rusya’nın da Kamışlı’da PYD ile birlikte üs kuracağı öne sürüldü…

ABD, Rusya ve PYD’nin Suriye’deki yakınlaşmasının sonuçları sahaya da yansıyor. ABD ve Rusya, PYD ile ortak üs kurma çalışmalarına başladığı öne sürüldü.hem ABD hem de Rusya PYD ile dikkat çekici yakınlaşma sergiliyor. İki ülke, PYD ile ortak üs kurma çalışmalarına eşzamanlı olarak başladı. ABD Haseke’de, Rusya ise Kamışlı’da PYD ile birlikte üs kuruyor. 2 üs bölgesinin birbirine uzaklığı sadece 85 km. Rusya’nın Suriye topraklarındaki asker sayısı ise 4 bini aştı.

HASEKE’DE ABD-PYD ÜSSÜ: ABD Suriye’nin kuzeydoğusunda yer alan ve PYD’nin kontrolündeki Haseke’ye bağlı Rimelan’da hava üssü kuruyor. Düşünce kuruluşu Stratfor’un yayımladığı uydu görüntülerine göre; Rimelan’daki mevcut pistin uzunluğu 700 m’den 1300 m’ye çıkartıldı. Üssün lojistik destek amaçlı olarak kargo uçaklarının ve helikopterlerin kullanımına sunulması bekleniyor. İç savaş öncesinde söz konusu pisti zirai amaçlara yönelik uçaklar kullanıyordu.

KAMIŞLI’DA RUS-PYD ÜSSÜ: Savunma Bakanlığı Sözcüsü İgor Konaşenkov iddiaları yalanlasa da Rusya’nın Nusaybin’in hemen karşısındaki Kamışlı’da kara ve hava üssü kurmaya başladığı belirtiliyor. İddialara göre, bölgede ocak ayından bu yana hareketlilik arttı. Üste incelemelerde bulunan Rus heyetine, bölgeyi kontrolü altında tutan PYD güçleri eşlik etti. Rus heyeti Kamışlı Havaalanı’nda da incelemelerde bulundu.

SURİYE’DEKİ RUS ÜSLERİ TARTUS ÜSSÜ: Uzun yıllardır Rusya’nın Akdeniz kıyısındaki tek üssü Suriye’nin sahil kenti Tartus’ta bulunuyor. Hamidiye Üssü’nde çok sayıda Rus savaş uçağı görev yapıyor. Rus savaş gemileri de Tartus limanını kullanıyor. Üste bin 700 Rus askeri görev yapıyor.

LAZKİYE ÜSSÜ: Ruslar Lazkiye’de Esad rejimine ait Hmeymim hava üssünü eylül ayında “ileri harekât merkezi” olarak yapılandırdı. İlk etapta üsse yaklaşık 2 bin asker konuşlandırdı. Üsse Rus askerleri için konteyner evler ve mobil hava kontrol istasyonu kuruldu. Pistlerde iyileştirme faaliyeti yürütüldü. Ardından yaklaşık 35 adet Su-24 ve Su-25 tipi savaş uçağı, 16 helikopter, 9 tank ve 2 karadan havaya füze sistemi üste konuşlandırıldı.

HUMUS ÜSSÜ: Rusya, 2015’in sonlarında Humus kenti yakınlarındaki El Şayrat hava üssünde ciddi bir yapılanma çalışmasına başladı. Lazkiye’den sonra Rus savaş uçaklarının kalkacağı ikinci adres olan hava üssünün rejimi güçlendireceği ifade ediliyor. El Şayrat Havaalanı’nın ise 45 savaş uçağı barındırma kapasitesi bulunduğu belirtiliyor.

PALMİRA ÜSSÜ: Ruslar Palmira yakınlarındaki Tiyas’ta üs kurdu. Üsse 5 helikopter konuşlandırıldı.

 

Islamic State: The US Volunteers Who Fight With Syria’s Kurds 02fdbabc63adaff7b522c3a25484bdb3_XL

  • Mingling with a group of fighters from the Syrian Kurdish YPG near the front line with Islamic State (IS) in north-east Syria, the one they call Sipan, with a stubbly beard and dressed in the same combat fatigues, does not look like the odd one out.

But he is. When he speaks, it is English with a southern US drawl. Sipan’s real name is Jeremy, and he is from Mississippi. He has only been here a month, but already calls it his “home from home”.

Jeremy Woodard is one of a tiny handful of American ex-servicemen who have made their way halfway round the world to join the battle against IS.

“Start Quote

I’m living the kind of life I really want, it’s not much, but I feel like I’m the richest person in the world right now”-Jeremy Woodard American fighter

He lost everything he brought with him when his position at Jezaa was overrun by the militants, who held it for three days before being pushed back. He says he killed two of them.

“That doesn’t make me feel like a bad person,” he says.

“They kill innocent people daily. They rape women and children and sell them into slavery. Killing an Isis [Islamic State] member, to me that’s doing a good deed to the world. All of them need to get wiped out.

“You can’t talk to people like that. There’s no reasoning at all. There’s a war and we have to eliminate them.”

‘Good guys v bad guys’

Like the other American volunteers – who are not in one unit but scattered on different fronts over a wide area – Sipan followed the Syrian war on the internet and Facebook, and got in touch through social media.

He followed the trail blazed by Zagros, aka Brian Wilson from Ohio, who established contact with Kurdish go-betweens and made his way here via Turkey and Iraqi Kurdistan a month earlier.

Brian is serving on another front, at Ras al-Ain, on the far west side of this large pocket in north-east Syria controlled by the YPG militia and its political parent the PYD, an offshoot of the Turkish PKK party of Abdullah Ocalan, whose picture is everywhere here.

“Some of the guys here speak a little English and they’re teaching me Kurdish,” Brian told me.

“I wanted to come and help the YPG fight Isis. It’s not political. For me, it’s simple: Isis are the bad guys, these are the good guys. The YPG aren’t out to take anybody else’s territory. They’re just defending their own homes.”

Like Sipan, Brian says he will probably stay a long time, though he has two children – 14 and 10 – with his ex-wife back in Ohio.

When we saw him, he had just come back from the funeral of a fallen comrade.

“The kids probably wouldn’t understand if it happened to me,” he said. “In fact, a lot of people back in the US probably wouldn’t understand.”

‘Noble cause’

Half a day’s drive to the east, Jeremy Woodard has already had some close shaves – he had a tooth chipped in a grenade attack – and is well aware of the possibility that he will be killed.

When I asked him what would be his cut-off point for leaving, he said: “My death!” And laughed.

“There’s always that possibility,” he said. “When I came over here, some people said it’s suicide. They could be right, but I don’t see it like that.

“I see it as doing a noble, good cause. If I may die, I know I came over here to try to help, so that’s what I want.”

TOPICS