23 Sentlik Askere Dair

ABD Savunma Bakanı John Dulles, Kore savaşı sırasında, “müttefik güçler, en ucuz askeri Türkiye’den temin ediyor, bir Türk askerinin maliyeti 23 cent’e denk geliyor” demişti. Avrupa’dan Asya’ya kadar bütün dünyadaki “insan pazarları”na bakmışlardı, tezgahtaki en ucuz fiyat bizim alnımızda yazıyordu. C.Çetin

Nazım Hikmet’in ’23 sentlik askere dair’ şiiri dünyada ve Türkiye’de değişen bir şey olmadığını gösteriyor.

kore savaşı

23 Sentlik Askere Dair

Mister Dallas,

sizden saklamak olmaz,

hayat pahalı biraz bizim memlekette.

Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,

koyun eti,

Ankara’da 23 sente,

yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,

elli santim kefen bezi yahut,

yahut da bir aylığına

yirmi yaşlarında bir tane insan

erkek,

ağzı burnu, eli ayağı yerinde,

üniforması, otomatiği üzerinde,

yani öldürmeye, öldürülmeye hazır;

belki tavşan gibi korkak,

belki toprak gibi akıllı,

belki gençlik gibi cesur,

belki su gibi kurnaz,

(her kaba uymak meselesi)

belki ömründe ilk defa denizi görecek,

belki ava meraklı, belki sevdalıdır.

Yahut da aynı hesapla Mister Dallas,

(tanesi 23 sentten yani)

satarlar size bu askerlerin otuzbeşini birden

İstanbul’da bir tek odanın aylık kirasına,

seksen beş onda altısını yahut,

bir çift ıskarpin parasına.

Yalnız bir mesele var Mister dallas,

herhalde bunu sizden gizlediler.

Size yirmi üç sente sattıkları asker,

mevcuttu üniformanızı giymeden önce de,

mevcuttu otomatiksiz filan,

mevcuttu sadece insan olarak,

mevcuttu,

tuhafınıza gidecek,

mevcuttu

hem de çoktan mı çoktan

daha sizin devletin adı bile konmadan.

Mevcuttu, işiyle gücüyle uğraşıyordu,

mesela Mister Dallas,

yeller eserken yerinde sizin New York’un,

kurşun kubbeler kurdu o,

gökkubbe gibi yüksek,

haşmetli, derin.

Elinde Bursa bahçeleri gibi nakışlandı ipek.

Halı dokur gibi yonttu mermeri

ve nehirlerin bir kıyısından öbür kıyısına

ebem kuşağı gibi attı kırk gözlü köprüleri.

Dahası var Dallas,

sizin dilde anlamı pek de belli değilken henüz

zulüm gibi,

hürriyet gibi,

kardeşlik gibi sözlerin,

dövüştü zulme karşı o,

ve istiklal ve hürriyet uğruna

ve milletleri kardeş sofrasına davet ederek

ve yarin yanağından gayri her yerde,

her şeyde,

hep beraber

diyebilmek için,

yürüdü peşince Bedrettin’in;

O, tornacı Hasan, köylü Memet, öğretmen Ali’dir,

Kaya gibi yumruğunun son ustalığı,

922 yılı 9 Eylül’üdür.

Dedim ya, Mister Dallas,

Herhalde bütün bunları sizden gizlediler.

Ucuzdur vardır illeti.

Hani şaşmayın,

yarın çok pahalıya mal olursa size

bu 23 sentlik asker,

yani benim fakir, cesur, çalışkan milletim,

her millet gibi büyük Türk milleti.

Nazım Hikmet Ran 16.07.1953