Yasımız İsyan Soma!
Tarihin en hızlı çözülen planlı cinayeti: Soma Holding, AKP’yi seçim kömürüyle besleme karşılığında yüzlerce işçiyi katletme “ruhsat”ı almış. Katillerin yasına da timsahların gözyaşlarına da ihtiyacımız yok. Biz yasımızı tutuyoruz zaten. Yas değil, isyan vakti! Faşizmi grizu gibi patlatıp başlarına yıkmazsak ah olsun bize!
Bir kavun deposunda boylu boyunca yatan ölülerimiz, bir kamyonun kasasında istiflenmiş tabutlarımız, bir sedyeyi kirleten ayaklarımız…Takım elbiseleriyle onlar, polis ve jandarma kordonunun korumasında, muhtemelen rüşvet gelmiş takım elbiselerini bile kirletmeye kıyamadan…Tarihin en hızlı çözülen planlı cinayeti: Soma Holding, AKP’yi seçim kömürüyle besleme karşılığında yüzlerce işçiyi katletme “ruhsat”ı almış. Emin olabiliriz, kömürlere ayakkabı kutuları, pahalı saatler eşlik etmiş. Soma’daki emniyet önlemleri için yapılan başvuruyu AKP’nin can havliyle reddetmesi de bu yüzden.
Böylece %90′ı taşeron, bir kısmı çocuk olmak üzere yüz-ler-ce işçi, çoğu karbonmonoksit zehirlenmesinden olmak üzere, “tatlı tatlı” ölmüş.
Başbakan üzülmüş. Nasıl üzülmesin, bir ayakkabı kutusu madeni çöktü.
“Evimin gün batısı yas yurdu, kan madeni Taşsız, kefensiz, mezarsız, toprak kusmuş ölüler Çıkıp buzhanelerden yapışmış ensenize Cenaze marşınızı okumaktalar size”
“Evimin gün batısı yas yurdu, kan madeni
Taşsız, kefensiz, mezarsız, toprak kusmuş ölüler
Çıkıp buzhanelerden yapışmış ensenize
Cenaze marşınızı okumaktalar size“
Dünyadaki en büyük maden “kaza”sı ve dünyanın ikinci en büyük sanayi katliamı, devrim öncesi Çin’de 1942′de gerçekleşti. Bu kazada Benxhiu Kömür Madeni’nde 1549 işçi hayatını kaybetti. O sırada Çin’i işgal altında tutan Japon emperyalizmi çekildikten sonra işçiler madene el koydu. Ölenlerin 31’i Japon, gerisi Çinliydi ve Japonlar ilk ölü sayısını 34 olarak bildirdi. Sadece kendi ölülerini saymış olmalılar! Alçaklığın evrensel tarihi bunu da yazmalı.
Üstelik yalnızca evrensel değil sürekli bir alçaklık bu: Manisa Belediye Başkanı, Soma’da en az 157 işçinin öldüğünü açıkladıktan saatler sonra bile “ulusal” TV kanallarının birçoğu ölülerimizin sayısını 17 diye bildiriyordu… Çin’deki kazayla ilgili ilk gazete haberleri yalnızca 40 sözcüktü ve Japonlar, madencilerin yakınları gelmesin diye bölgeyi elektrikli tellerle çevrelemişti; Soma’ya TOMA’lar, jandarmalar gönderildi… Japonlar madeni tamamen boşaltmadan mühürledi, savaş sonrası Sovyetler olayı soruşturduğunda, ölümlerin çoğunun karbon monoksitten olduğu anlaşıldı…
soma
“Ve elbette ki, sevgilim, elbet,
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet…“
Soma’da hangi ihmallerin kaç yüz kişiyi öldürdüğünü elbet öğreneceğiz. Kayıplarımız için 600′lü rakamlar telaffuz edilmeye başladı bile. Görünen o ki, 50 yılın en büyük kitlesel işçi katliamıyla karşı karşıyayız.
Diri diri yakılan, boğulan, gömülen yüzlerce işçi…
Şimdi “ulusal yas”tan bahsediyorlar. Kendilerini korumak, eylemleri engellemek için bu kararı almak zorunda kaldıkları aşikar. Zaten Soma protestolarına saldırarak cinayeti üstlendiler.
Katillerin yasına da timsahların gözyaşlarına da ihtiyacımız yok. Biz yasımızı tutuyoruz zaten.
Yas değil, isyan vakti!
Faşizmi grizu gibi patlatıp başlarına yıkmazsak ah olsun bize!