Hayatın Direnişi Sürüyor..

Ne yazı hissedebildik ne kışı.. Nisan geldi 2 ay sonra tam bir sene olacak o güzel insanlar gezi parkına girip burayı kesemezsiniz diyeli.. Tam 1 Yıl Olacak ETHEM Vurulalı. Ondan sonra arka arkaya gelecek kardeşlerimizin ÖLÜM HABERLERİ. Hala gerçekliğini içimize sindiremiyoruz,o kadar sevdik ki o çocukları , o kadar kalbimizin içine soktuk ,o kadar baktık ki resimlerine, şimdi her gittiğiz eylemde onların yüzünü ariyor gözlerimiz orada olduklarını biliyoruz, kalabalığın içinde bir yerlerdeler. Hepsi içimizdeler..Hepsinin bir parçası bizde..Parça parça olduk ceylan gibi evet, ama büyüyoruz güçleniyoruz hepsinin inancı, haklılığı ,onuru içimizde, biz ölmüyoruz..Ama onlar kendilerini balçıklara gömüyorlar.. 600721_683643334998665_1495051441_n

Hayatın Direnişi Sürüyor/31 Mayıs 2013 yılı bu coğrafyanın özgürlük tarihine kazındı/İçinde soluk aldığımız hareket bir ayaklanmadır! Bu bir isyandır.
Taksim Gezi Parkı’nda günlere yayılan direniş, ‘karnavaldan direnişe’ yürüyüşün, yeni ittifaklar kazanan bir meşruiyet bilincinin yansımasıdır. Devletin şiddet örgütleme gücüne dayanan saldırıların yıldırmadığı meşruiyet duygusu isyanın kurucu fiki…rdir.Direniş, Taksim barikatlarının artçısıdır. Direniş, 2004 NATO barikatlarının, IMF direnişinin, Taksim Meydanı’nın kapılarını açan sokak savaşının artçısıdır. Artçısı olduğu içindir ki, gücünün o direnişlerin yarattığı tesirden almaktadır. Ağaçlar, kuşlar ve parkın gölgeleri elbette savunulmuştur ama orada esas savunulan ‘direnme hakkıdır’.Bu hak kazanılmıştır!Güne yayılan büyük direniş başta İstanbul olmak üzere tüm kentleri direnişle tanımladı. Direniş öyle hızlı, öyle yakıcıydı ki devletin zorbalığı sökmedi. Ankara’dan İzmir’e, Eskişehir’den Aydın’a/İstanbul ve Ankara’nın semtlerinde/Evlerde, sokak aralarında, çarşılarda bir büyük isyan günlüğü yazıldı.Güne yayılan yüz binleri içine alan direnişin değiştiren ve kardeşleştiren gücü mücadeleye yeni bir öykü verdi/Bu öykü sokağa yayılan ve baş eğmez direnme ısrarıdır. Kökünü topraklarımızın devrimci geleneğinden alan, anti faşist-karakterli bir sokak hareketidir.

Ayaklanmadır çünkü dizleri üzerine çökertilmiş bir halkın, ayakları üstüne kalkmasının estetiğidir yaşadığımız. Sokaklar halka öz güven taşımış, umudunu tazelemiş ve bir özneyi işaret etmiştir/Özne direnişle kurulan ‘hayat’ mücadelesinin savaşçılarıdır.

İstanbul Gezi Parkında titreşimleri alınan fayın kırılması bir deprem yarattı. Sadece devleti değil, bizzat direnenleri sarsan bu deprem yoldaşlığın, direnmenin, korku duvarını aşmanın da en güzel örneklerini verdi güne/Geceye akan sokak savaşı yepyeni bir olanağı da ortaya koydu. Karanlığın çökmesiyle sokaktan geri çekilmeyen mücadele güçleri, geceyi ateşlerle sardı.

Sokak savaşına eşlik eden medya savaşı yine bu isyanın derin izlerinden biridir… Devletin ve sermayenin köpekleşen medyası halkın isyanıyla dalga geçercesine sansür politikasına sarılırken, sosyal ağları ve alternatif medya ağlarını etkin kullanan mücadele güçleri kendi medyasını kurmayı başarmıştır.

Sokaklarda yoldaşlaşan… Ekmeğini, suyunu, omuz hizasını hiç tanımadığı dostlarına açan isyancılar, özgürlüğün amentüsünü yeniden yazdılar. 21 yüzyılın sokak savaşını prova ettiler. Biriktirdiler. Öğrendiler.

Sokağın kaderini belirleyecek olan direnişin gencecik gücüdür. Politik meşruiyetiyle ‘hayat’ı savunanlar, onların arkasına sıralananlar, gündelik yaşamını isyanla birleştirenler büyük bir birikim yaratacak ve bu birikimin vuruş gücü mücadeleyi değiştirecektir.

Coğrafyamız sokaklarını özgürlüğün soluğuyla tanımlayan tüm direnişçileri, cesaretiyle devletin üstüne yürüyen halkımızı övünnçle kutlarız…