“Süreç, Tek Kutuplu Dünya’nın Sonu”

Rusya Başbakan Yardımcısı Dmitriy Rogozin, Kırım ve Sivastopol’ün Rusya ile birleşmesi yönünde başlatılan sürecin tek kutuplu dünyanın sonunun alameti olduğunu söyledi.

Rusya Federal Savunma Siparişleri Servisi (Rosoboronzakaz) toplantısında konuşan Rogozin, “Umarım bu gün temel öneme sahip bir gün olacak. Rusya bugün ilk kez tek kutuplu dünyanın sonu geldiğini duyurdu. Üzerine büyük bir sorumluluk aldı” dedi.

Interfaks ajansının haberine göre, Rusya Başbakan Yardımcısı, Kırım ve Sivastopol’ün Rusya’ya geri dönmesinin tarihi bir olay ve Rus ulusal kimliğinin canlandırılması günü olduğunu vurguladı.

Rus halkının bölünmüş en büyük halk olduğunu, yüzde 17,5’inin Rusya dışında yaşadığını ifade eden Rogozin, “Bugün, büyük bir kısmı, inanılmaz bir cesaret ve dayanışma göstererek ve beraberlik sergileyerek Rusya ile birleşti” dedi.

LE MONDE: “RUSYA, KİEV’İ SINIRLARI İÇİNDEKİ BİR PARÇAYI İLHAK EDEREK CEZALANDIRDI”

Le Monde gazetesi Kırım’ın Rusya’ya bağlanma kararıyla ilgili, “Rusya Ukrayna’nın, ekonomik partnerini özgürce seçme hakkını tanımayı reddetti ve Kiev’i, sınırları içindeki bir parçayı ilhak ederek cezalandırdı” yorumunda bulundu.

Fransız Le Monde gazetesi, “Sonuç: Rusya 2008 yılında Gürcistan’dan sonra ikinci kez kıtadaki sınırları hiçbir bedel ödemeksizin şiddetle değiştiriyor. Bu durum Avrupa ülkelerine en azından şimdi hep birlikte Kiev’in yanında yer almaları sorumluluğunu yüklüyor. Tarihi ve halkı nedeniyle Kırım Rus karakteriyle şekillenmiş. Ancak Kırım’ın Rusya’ya bağlanması her ne kadar sonrasında yapılan referandumla onaylanmış olsa da, darbe darbedir. Acımasız bir sadeliğe indirgenen olaylar bütün gerçeği söylüyor: Rusya Ukrayna’nın, ekonomik partnerini özgürce seçme hakkını tanımayı reddetti ve Kiev’i, sınırları içindeki bir parçayı ilhak ederek cezalandırdı” diye yazdı.

AFTENPOST: “PUTİN, KENDİNİ RUSYA’NIN KURTARICISI OLARAK GÖRÜYOR”

Aftenposten gazetesi Kırım’ın Rusya’ya bağlanma kararına ilişkin, “Artık hiçbir şüphe yok: Vladimir Putin kendisini tarihin hatalarını düzelten güçlü bir lider, Rusya’nın kurtarıcısı olarak görüyor” dedi.

Norveç’te yayınlanan Aften Post gazetesi “Artık hiçbir şüphe yok: Vladimir Putin kendisini tarihin hatalarını düzelten güçlü bir lider, Rusya’nın kurtarıcısı olarak görüyor. Bu, tehlikeli bir yol olabilir. Putin’in açıklamalarına ayrıntılı olarak bakılacak olunursa, Kırım o zaman bu trajedinin son bölümü değil. Bir sonraki bölünecek parça, Rusça konuşan halkın sınırın diğer tarafından Rusya’dan)kendisini koruması ricasında bulunmaya başlayan Doğu Ukrayna olabilir. Avrupa bu hikayeyi daha önce de duydu” ifadelerini kullandı.

SME: “UZUN VADEDE PUTİN ZOR DURUMDA KALACAK”

Sme gazetesi, “Uzun vadede Putin’in iktidarının temeli Batı’nın partner olarak öngörebilmesi yönündeki güvenini kaybettiği için zor durumda kalacak” diye yazdı.

Slovakya’da yayınlanan Sme gazetesi, ‘Putin siyasi sonunu hazırlıyor’ başlıklı yorumunda şu görüşlere yer verdi:

“Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımları Vladimir Putin’i uykusundan uyandıramaz. Ancak rejimin maskesi düştüğü için, Rusya giden yatırımların eksikliğini çekecektir. Putin Rusya ekonomisine sadece yük olacak Kırım’ı kazandı. Ancak uzun vadede Putin’in iktidarının temeli Batı’nın partner olarak öngörebilmesi yönündeki güvenini kaybettiği için zor durumda kalacak”.

EL PAIS: “DÜNYANIN GERİ KALANINDA RUSYA’YA GÜVENSİZLİK ARTIYOR”

El Pais gazetesi,“Putin sadece ve sadece kendisini Batı’dan izole ediyor. Dünyanın geri kalanında da Rusya’ya güvensizlik büyüyor” yorumunda bulundu.

İspanya’dan El Pais, ‘Putin sadece kendisini Batı’dan izole ediyor’ başlıklı haberinde şu değerlendirmelere yer verdi:

“Kırım referandumu ve ABD ile AB’nin Rusya’yı korkutmaya yönelik ilk yaptırımları, beklendiği gibi gelişti. Şimdi ise Vladimir Putin’in satranç oyunundaki bir sonraki hamlesi ile ilgili sadece tahminlerde bulunulabilir. Ancak emareler yatıştırıcı olmaktan uzak. Rusya Devlet Başkanı’nın kaybedecek çok şeyi var. Agresifliği ile şimdiye dek başkalarına karşı düşünceli davranan Almanya Başbakanı Angela Merkel’i de karşısına aldı ve Avrupa’da enerji politikasında değişime neden oldu. Bunun sonucunda Rusya etki ve gücünü kaybedecektir. Moskova’nın G8’deki varlığı tartışmaya açıldı. Putin sadece ve sadece kendisini Batı’dan izole ediyor. Dünyanın geri kalanında da Rusya’ya güvensizlik büyüyor”.

DAGENS NYHETER: “AB, PUTİN’İN OTORİTER SİSTEMİYLE YÜZLEŞMELİ”

Dagens Nyheter gazetesi ise AB’nin Rusya’nın Ukrayna krizinde izlediği stratejiyi ele aldığı haberinde, “AB, Rusya’nın saygısını kazanmayı istiyorsa, ayağa kalkmak zorunda. Putin’in otoriter sistemi ile yüzleşilmesi gerekir” dedi.

İsveç’te yayınlanan liberal çizgideki Dagens Nyheter gazetesinin yorumu şöyle:

Rusya’nın Ukrayna’nın Kırım’ın kendisinden ayrılmasını kabul etmesi için bir uluslararası grubun kurulması yönündeki önerisi, Putin’in diplomasisinin boş olduğunu gösteriyor. Bu, AB ve ABD için sınav niteliği taşıyor. Batı dünyası izlediği çizgiyi iki önemli noktaya yoğunlaştırmak zorunda. Putin yaptığının bir bedeli olduğunu bilmek ve Ukrayna desteklenmek zorunda. Önemli bir Avrupa, zayıf görüşme çağrılarından daha fazlasını başarmak zorunda. AB, Rusya’nın saygısını kazanmayı istiyorsa, ayağa kalkmak zorunda. Putin’in otoriter sistemi ile yüzleşilmesi gerekir.”

TAGESSPIEGEL: “ BATI, İHTİLAFLARIN ETKİ TEPKİ ŞEMASI ÇERÇEVESİNDE ÇÖZÜMÜ BİLİNCİYLE HAREKET ETMELİ”

Tagesspiegel gazetesi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Kırım krizi konusundaki tutumunu irdelediği haberinde, “Batı’nın zekice savunması ve 21’inci yüzyılda ihtilafların askeri yöntemlerle değil, karmaşık bir etki-tepki şeması çerçevesinde çözüldüğünün bilincinde hareket etmesi gerekiyor” diye yazdı.

Almanya’da yayınlanan Tagesspiegel gazetesi haberine şöyle devam etti:

“Putin’in baskısı herkesi eziyor, ülkesini, yurtdışında parası olan Rusları ve dolayısıyla bu ülkeleri. Putin’e direnebilmek için birlikte hareket etmekten başka çare yok. Zira Batı kendi değerlerini korumak zorunda, çünkü aksi takdirde içeride olduğu gibi dışarıda da ‘demokrasinin koruyucusu’ olma konusundaki samimiyetini kaybeder. Dolayısıyla Batı’nın tam da bu nedenle değerlerini zekice savunması ve 21’inci yüzyılda ihtilafların askeri yöntemlerle değil, karmaşık bir etki-tepki şeması çerçevesinde çözüldüğünün bilincinde hareket etmesi gerekiyor. Yaptırımlar, şimdi Putin’e olduğu kadar öngörülemez olmamalı”.

RUSYA Başbakan Yardımcısı ROGOZIN